27 Ekim 2011 Perşembe

Cezerye...

Çocukluğumda yaz aylarında 2-3 senede bir Mersin'e gittikçe akraba pastanelerinden yediğim bir tatlıydı bu. Ta ki yengemin tarifini buldum diyene kadar evde yapıldığını bilmediğim bir tatlıydı. Tadını çok beğeniyorum. :))


Malzemeler:
6 adet orta boy havuç (750 gr kadar)
6 yemek kaşığı şeker
1 su bardağı dövülmüş fındık
1 paket pötibör bisküvi
Hindistan cevizi
1 tatlı kaşığı tarçın

Yapılışı:
Önce havuçları yıkadıktan sonra rendeleyin. Bir tencereye şekeri ve havucu koyun. Onları iyice yumuşayıncaya kadar pişirin. Öte yandan bisküvileri iyice ufalayın. Pişen havucun ocaktan alıp ılımasını bekledikten sonra önceden kırdığımız bisküvileri ekleyin ve yoğurun. Bisküviyi belli bir katılığa eriştikten sonra fındığı ve tarçını da bu karışıma ekleyin. Beklemeden hemen el yordamıyla top haline getirin. Sonra hindistan cevizine bulayın. Yalnız hafif yumuşak olduğu için ben kaseye hindistan cevizini biraz koyup cezerye topunu içine atıp kaseyi yuvarlıyorum. Her tarafına bulaşıyor. Arzuya göre düz bir cam tepsiye yayarak soğuduktan sonra da suya batırılmış bıçakla kesilerek servis yapabilirsiniz. Ayrıca bu top cezeryelerin üzerine kürdan ile çok hoş görünüyor.

Afiyet olsun...

23 Ekim 2011 Pazar

Yumurtalı Köfte...

Şanlıurfa'nın bilinen köfte çeşitlerinden bir tanesi. Ben oldukça pratik olduğu için sık sık yapıyorum bu yemeği. İsmine çoğu yerde çiğköfte meşhur olduğu için yumurtalı köfte diyorlar. Aslında alakası yok. Yumurtalı köftedir bunun adı. Sık sık söylesemde herkese ünlü aşçılar bile maalesef öyle biliyorlar. Nefis ve hafif bir tat, deneyin. :)

bulgurlu tarifler, sanliurfa yoresi yemekleri, urfa usulu kofte, yumurtali cigkofte, yoreselyemekler, yumurtali bulgur koftesi, yumurtali kofte, sanliurfa yemekleri,
Malzemeler:
1.5 su bardağı ince bulgur
4-5 adet yumurta
1 baş sarımsak
1 baş soğan
1 çay bardağı zeytinyağı
1 çay kaşığı karabiber
2 yemek kaşığı domates salçası
1 bağ maydanoz
1/2 tatlı kaşığı tuz
1,5 tatlı kaşığı kimyon
1,5 tatlı kaşığı pulbiber

Hazırlanışı:
Öncelikle tüm malzemeleri hazırlarız. Sarımsak, maydanoz ve soğan ufak doğranır. Öteki malzemelerle beraber bir kaba konulur. Zeytinyağını koyarak yumurtayı kavururuz. Yalnız sarısını dağıtın. Çünkü omlet tarzı olmaz. Sonra suyu ısıtırız. Çelik bir çiğköfte tepsisinin içine bulguru koyarız ve ısıttığımız su ile bulguru ıslatırız. Hiç beklemeden yumurta ve maydanoz hariç tüm malzemeleri içine koyup yoğururuz. Maydanozu atarız, elimizle ufak bir karıştırmadan sonra üzerine yumurtayı yağı ile birlikte koyarak yumurtaları iri parçalar gelecek şekilde yoğururuz. Yani yumurtalar ezilmeden harmanlanmalı. Sonrasında yanında yeşillikler, turp vs her ne olursa yakışır beraber servis edilir...

Afiyetler olsun. :)

18 Ekim 2011 Salı

Susamlı Kurabiye...

Gittiğim diksiyon kursunun son günü yemek için yaptığımız kurabiyelerden.. :)
Malzemeler:
250 gr margarin
1 çay bardağı susam
2 çay bardağı pudra şekeri
6 çay bardağı un
1 paket kabartma tozu

Hazırlanışı:
Tüm malzemeleri derince bir kapta yoğurduktan sonra ellerimizle yuvarlarız. Sonra susama bulaştırıp önceden yağladığımız tepsiye dizeriz. 150 derecedeki fırında 15 dakika kadar pişiririz.

Afiyet olsun...

13 Ekim 2011 Perşembe

Salça Soslu Makarna...

Tatilde olduğum için bir süredir tarif paylaşmıyordum. Tatil dönüşü ev malum karışık ve dağınık geliyor insana. Kolları sıvadım ve yaklaşık 5-6 gün temizlik ve genel değişiklik yaptım annemle beraber. Yeni koltuklarda üzerine alınınca iyice yorulduk. Malum yeni düzen vs. O yoğunlukta yemek yapmayı bırakın yemeye bile fırsat olmuyor. Bir an evvel insanın ortalığı toparlama isteği geliyor içinden... Bir nevi bahar temizliği oldu. :)) Yoğunluğun arasında daha evvelden almış olduğum makarna paketi gözüme ilişti. Dedim hemen bir makarna yapayım. Çok severim. Favori yemeğim diyebilirim...

Selva'nın 3 dk içerisinde pişen makarnasının oluşu ayrı bir güzellikti. Çünkü kim 3 dk pişen makarnayı o yoğunlukta istemezki. Tarifimi aşağıda yayınlıyorum.

Malzemeler:
1 pk. makarna
1 yemek kaşığı domates salçası (arzuya göre üzerine 1 adet domateste doğranırsa lezzetli oluyor.) 1 baş soğan
1 tane domates
Aslında yeşil veya kırmızı biberde kullanılır. Fakat karışıklıkta koymayı unuttum.
Sıvı yağ
1 çay veya tatlı kaşığı pulbiber (acıyı kendi yeme alışkanlığınıza göre koyun.)

Yapılışı:
Önce makarnanın suyunu orta boy tencereyi yarısından biraz fazla olacak şekilde su ile doldurup ocağa koyun. İçine biraz sıvı yağ ve biraz tuz serpin. (yapışmaması için) Başka bir tencerede sosunu hazırlayın. İçine soğanları orta boy doğrayıp yağda kızarmaya bırakın. (biberli yapmak için biberleri de doğrayıp soğanla beraber kavrulmaya bırakın.) Pembeleşen soğanların üzerine domates salçasını ekleyip karıştırın. Hatta ben içine birazda su ekliyorum. Çünkü domates salçası iyi pişmeyince kokuyor ve ben bundan hoşlanmıyorum. Suyu azalıp güzel bir sos haline gelene kadar pişsin. Sonra üzerine pulbiberi atın. Öteki tenceredeki ısınan suyun üzerine makarnayı atın ve 3 dk pişmesini bekleyin. Haşlandıktan sonra demir süzgeçte süzün. Sonra sosu üzerine ekleyin. Karıştırdıktan sonra tabaklara koyup servis yapın. İsteğe göre üzerine peynir koyup yenilebilir. Annem peynirli seviyor. Onun tabağını çektim. :))

Afiyet olsun.

10 Ekim 2011 Pazartesi

6. Blog Yazarları Buluşması...

Uzun süreli bir tatilin ardından İstanbul'a dönüş uçağı ile cumartesi sabahı döndüm. Ertesi günün heyecanı ile hazırlıklara başladım. Ne giyeceğim, nasıl gideceğim vs. :))

Pazar sabahı uyandığımda hemen giyinip yollara düştüm. Vapurdan iner inmez buluşacağımız mekan çok yakındı. Fakat ben 15 dk gecikmiştim. Koştura koştura mekana girdim. Daha evvelki buluşmalarımızdan tanıştığımız birçok blog yazarı arkadaşımı kapıdan girince hemen gördüm. İnanılmaz heyecanlıydım. Çok sevdiğim can arkadaşlarım Evren ve Zeynep beni gördüler. Sıcak bir görüşmenin ardından Evren'in masasına oturdum. Annesi Emel abla ve Neşe arkadaşımla aynı masadaydık. Güzel bir sohbetin ardından takipçilerimi ve beni takip edenlerle bir araya geldim. İnanılmaz güzel insanlar. Bu blog yazarı olmayı seçmemin yegane nedenlerinden biri de bu. Yeni ve samimi insanlar tanımak. :))

Orada birçok marka tanıtım için ürün göndermiş. Birçoğunu çekiliş ile verdiler. Birazını da masalara dağıttılar. Numaram 34 idi (İstanbul plakası. :)) Her numara okunduğunda numaram okunacak diye yüreğim hop hop ediyordu. Dayanamayıp ayağa kalktım. En sonunda numaram okundu ve birçok ürün hediye edildi.

Bu Sponsorlarimiz,
Selva (Can Bozyokus-Erkam Duvenci)
Gurallar Art Craft (Pelin Ozbay),
Feast (Aysun Giresunlu),
Engilish Home (Ezgi Yildirim), Sensodyne (Duygu Akpinar),
Sinangil (Metin Bey)
Back-Up
Sarayli Giyim (Aysegul Ozcan),
Adana Gida (Aybike Yesil),
Seker Shop (Esra Kars),
Wella (Duygu Akpinar)
Maggi (Yasemin Sumengen),
Bulent Gurler (Kitap),
Mc Donalds (Berrin Ersoy Saglam),
Mehmet Ates Fotograf Studyosu,
Santimix
Yonca Gida (Sevil Sahin),
Akdeniz Bijuteri
Panino Sandvic

6, Blog Yazarları Buluşması'nı gerçekleşmesine ve günümün güzel geçmesine katkıda bulunan çok sevgili can arkadaşım Zeynep Zcn (zeynepinyemekgunlugu.wordpress.com) ve Meltem, Melike ve Esra'ya çok teşekkür etmek istiyorum. Emeğinize ve yüreğinize sağlık. :))

Bir sonraki buluşmada görüşmek üzere...