Damla Sakızlı Havuç Rüyası...

Bu tarif oldukça farklı geldi geçtiğimiz gün İzmir'den arkadaşım Fatma'nın sitesinde gördüğüm zaman. İkram ettiğim herkes çok sevdi, beğendi. Kendisine tarif için teşekkür ederim. :)

Malzemeler:
1 kg havuç
4 tepeleme yemek kaşığı nişasta
6 su bardağı su
2 su bardağı toz şeker
1,5 paket petibör bisküvi
1 limon ve kabuğunun rendesi
2 paket damla Dr.Oetker sakızlı vanilya

Üzeri için;
Hindistan cevizi
Ceviz

Hazırlanışı:
Havuçları yıkayın. Tencereye 5 su bardağı su koyun. İçine havuçları iri iri doğrayarak atın. Havuçlar iyice piştikten sonra tane kalmayacak şekilde suyu ile birlikte blenderdan geçirin. Derin bir kaseye nişastayı koyarak 1 su bardağı su ile karıştırın ve tencereye yavaş yavaş ekleyin. Limonun kabuğunu rendeleyin ve suyunu sıkıp tencereye onu da ekleyin. Üzerine şekeride koyup iyice karıştırın ve kıvam alıncaya kadar kaynatın.

28 x 28 cm borcam kullandım ben bu tatlıyı yapmak için. Borcamın içini su ile çalkalayın. Ocağı kapatın.

En alta bir sıra olacak şekilde bisküvilerden yan yana dizin. Üzerine ince şekilde karışımdan kepçe ile dökün ve bu işlemi bir bisküvi bir karışım yaparak 4 sıra hazırlayın. En üste havuçlu muhallebiyi döküp soğumaya bırakın. Bir gece dolapta bekletmekte fayda var. Lezzeti ve kıvamı tam oturmuş oluyor.

Ilıdıktan veya soğuduktan sonra hindistan cevizini üzeri kapanacak şekilde dökün. En üste isteğinize göre cevizle veya antep fıstığı ile süsleyin. Pasta olarakta bu tarifi yapabilirsiniz. Üzerine krem şanti ile çok güzel olacağını düşünüyorum. O halini de deneyeceğim. :)

Afiyet olsun...

Küncülü Akıt...

Urfa'nın bilinen güzel bir tatlısıdır "Küncülü Akıt". İsmini duymuştum ama yapma imkanım olmadı. İçinde susam, pekmez ve ceviz kullandığım için hazır şekerlemelerden çok daha faydalı olacaktır. En azından katkı maddesi yok.

Annemin bildiği kadarı ile birçok yemeği öğreniyorum ama bunu hiç yapmamıştı. Babaannemde dünyasını değişince artık öğrenme şansım iyice azaldı. Şimdi diyeceksiniz küncü nedir. Küncü susamın kabuklusu. :) Sevgili www.uyarveyemekler.blogspot.com.tr bloğundan öğrendiğim tarifi birazda yorumlayarak kendim hazırladım. Benim yöremin insanı. Yöresel yemek tariflerini imkân oldukça takip ediyorum. Buradan kendisine teşekkür etmek isterim. :)

Malzemeler:
1,5 su bardağı üzüm pekmezi
2 yemek kaşığı toz şeker
3 su bardağı küncü (kabuklu susam)
1 su bardağı ceviz içi (isteğe göre antep fıstığı kullanabilirsiniz.)

Hazırlanışı:
Pekmezi küçük bir tencereye koyarak kısık ateşte kaynatın Öte yanda küncüleri yani susamı teflon tavada kavurun. Rengi dönmesi yeterli. Üzerine toz şekeri döküp karıştırın ve ocağı kısın. Kaynayan pekmezin kıvam alması gerekiyor. Biraz kaynadıktan sonra bir damla alıp soğuk su içinde dağılıp dağılmadığını anlamak için koyarız. Dağılmıyorsa kıvam tamamdır. Küncünün üzerine pekmezi ağır ağır dökün ve karıştırın. Ben tahta kaşık kullandım. Döküp soğutacağımız karışımı bir kaba dökmemiz gerekiyor. Bu kabı ben borcam kullandım fakat biraz ayırmakta zorlandım. Bence fırın kağıdı kullanmak bu işi çözecektir. Ben bir dahakine öyle yapacağım. Önceden borcamın dibine cevizleri iri parçalar halinde yayın. Üzerine yaptığımız karışımı yayarak dökün. Ve soğumaya bırakın.

Ben yine biraz aceleci davrandım ve erken kestim. O nedenle kenarları hafif yamuk oldu. :) Ilıdıktan sonra istediğimiz boyutlarda dilimleyin ve servis tabağına alın.

Afiyet olsun. :)

Kakuleli Zerdeçallı Kurabiye...

Geçtiğimiz gün Gülhan Kara ile Chef İstanbul'da düzenlenen Tupperware etkinliğinde yaptığımız kakuleli zerdeçallı kurabiye tarifini sizlerle paylaşmak istedim. Kakuleyi ilk kez denedim. Tadı kokusu nefis. Zaten zerdeçalı çok sever ve kullanırım. Kurabiyeye de çok yakıştı. :) Zerdeçal ile kurabiye dışında zerdeçal'da yapabilirsiniz. Zerde tarifi için tık...

Malzemeler:
120 gr tereyağı veya margarin
60 gr pudraşeker
2 yumurta sarısı
1 portakal
1 gr dövülmüş kakule
1 fiske zerdeçal (0,5 gr)
150 gr un
60 gr toz badem

Hazırlanışı:
Fırını 190 C ısıtın. Un, toz badem, pudraşeker, kakule ve zerdeçalı Tupperware sihirli miksim 4.5 lt içinde harmanlayarak karıştırın.

Portakalın kabuğunu rendeleyin. Unun ortasını havuz gibi açıp yumurta sarısını, portakal kabuğunu ve tereyağını ekleyip yoğurun. Hamuru top haline getirip hamuru ikiye bölün.

Her bir tarafını yine tupperware'nin merdanesi yardımıyla 3 mm kalınlığında açın. Aynı zamanda kalıp olarakta kullanacağımız mavi kenarlıkları merdaneye takarak her tarafı eşit kalınlıkta yapabilirsiniz.

Sonra kenarlıkları çıkararak fotoğraftaki gibi istediğiniz şekilde çıkarıp direkt ızgaraya direkt yerleştirip pişireceğimiz tupperware malzemesine koyarak fırına yerleştirip üzeri kızarana kadar pişirin.

Afiyetler olsun. :)

Kuru patlıcan kavurması...

Bizim memleketin güzel yemeklerinden biridir kuru patlıcan kavurması. Oldum olası çok severim. Kışın eskiden patlıcan yoktu. Sera varsada hem azdı hem de çok pahalı. Biz de kavurmasını yapıp yerdik. Memleket patlıcanı satan yerlerden almaya çalışıyorum. Böylesi daha lezzetli oluyor. Siz de bulabilirseniz Birecik Patlıcanı tercih edin. :) Eğer sıcak bir memlekette yaşayıp patlıcanı siz kurutuyorsanız patlıcanı yuvarlak şekilde keserek kurutun.

Malzemeler:
40-50 adet civarında kuru patlıcan dilimi
150 - 200 gr kadar kuru domates dilimi (ben gurme212 kullandım.)
1 yemek kaşığı domates salçası
2 büyük baş soğan
1 tatlı kaşığı tuz
1/2 çay bardağı zeytinyağı
1 bağ maydanoz


Hazırlanışı:
Patlıcanları derin bir tencerede kaynayan suya atarak haşlayın.

Eğer benim gibi kuruturken tuz kullandıysanız birkaç defa kaynamış su ile değiştirmeniz gerekiyor ve de tuz kullanmayın. Çünkü tuzu içine çektiği için gerek kalmıyor ekstra tuz atmaya. Tadına baktığınızda pişene kadar haşlayın. Bir kapta zeytinyağını koyarak soğanları kavurun. Pembeleşen soğanların üzerine kuru domates ve domates salçasını ekleyin. Güzelce pişirin.

Üzerine sudan çıkarıp süzdüğünüz patlıcanları atın. Karıştırdıktan sonra kısık ateşten birkaç defa çevirin. Servis tabağına patlıcanları koyarak üzerine iri kıyılmış maydanozları ekleyerek servis yapın.

Afiyet olsun. :)

Renkli Mücver Kek...

Tupperware etkinliğinde sevgili Gülhan Kara ile birlikte yaptığımız renkli mücver kek tarifini sizlerle paylaşmak istedim. Tupperware'nin ürünlerini kullanarak yaptığımız bu tarif çok güzel oldu. Paylaştığım fotoğraflardan soranlar oldu tarifini. Oldukça pratik. Tavsiye ederim. :)

Malzemeler:
1 adet orta boy havuç
1 tane orta boy kabak
1 sarı, 1 kırmızı biber
1 patates
100 gr bezelye
1 su bardağı süt
200 ml krema
1.5 su bardağı un
4 yumurta
2 çorba kaşığı nişasta
100 gr peynir
1/2 paket kabartma tozu
1 çay kaşığı tuz
1/2 çay kaşığı karabiber

Hazırlanışı:
Fırını 200 C derece ısıtın. Sebzeleri küçük küçük doğrayın. Yumurtaları çırpıp; krema, süt, un, peynir, tuz ve kabartma tozunu ekleyip karıştırın. Sebzeleri ilave edin ve karıştırın.

Orta boy borcam kabında da yapabilirsiniz. Fotoğrafta Tupperware Ultra Pro Lazanya'da hazırlandı. Borcam veya varsa lazanya fırın kabında silikon fırça ile yağlayıp karışımı boşaltın ve fırın teli üzerinde 30-35 dk pişirin. 15 dakika kadar dinlendirip ters çevirerek kapak üzerine çıkarın. Ilık sıcaklığa ulaşınca dilimleyerek servis tabağına alıp servis yapın.

Yörsan'la Kahvaltı Etkinliği...

Pazar günü Yörsan'ın kahvaltı etkinliğine davet edildim. Sevgili Gönül'ün daveti üzerine Fenerbahçe'deki Tatlı Huzur Cafe'de gerçekleştirdiğimiz etkinliğe ciddi bir katılım vardı. E sağolsun Gönül'cüğümün elinin değdiği herşey yıldız gibi parlıyor. Birçoğunu yıllardır tanıdığım yemek bloğu yazarı dostumun yanı sıra uzaklardan gelen ve yeni tanıştığım blogger ile hoş bir gün yaşadım. 3 Yörsan ürünü ile yemek yapıp paylaştığımız için etkinlikte yer aldık. Her birimiz masamızda yer aldıkça sesler ve kahkahalar çoğaldı. :)

Yörsan'ın birbirinden lezzetli peyniri ve meyve suları ile güzel bir kahvaltı ettik.

Yörsan'ı kişisel olarak ben özellikle tava yoğurdunun takipçisiydim. Uğur bey öyle şeyler anlattı ki... Tam bir Dünya markası olmayı hedeflemiş bir Yörsan anlattı. Amerika'nın askeriyesine, Japonya'nın havayollarının menülerinde ürünlerinin olduğunu ve diğer Kuveyt, Kuzey Kıbrıs ve Arap ülkelerine ihracat yapıldığını anlattılar. Yörsan, Türkiye'de de süt ve süt ürünleri pazarında önemli bir payı var. Ben özellikle günlük sütlerini, beyaz peynirini ve tava yoğurdunu çok tercih ediyorum. Zannediyorum bu gerçek süt ile yapılan süt ürünleri ve de tabi ki kalitesi bakımından önümüzdeki günlerde büyük bir pazar payı olacağını düşünüyorum.

Leyla ablam ve Ayşegül :)

Masamızda fotoğrafladığımız peynirleri tatmamız için servis ettiler. En beğendiğim Urfa Peyniri oldu. Malum Urfa kökenli biriyim. :)

Bu peynir çeşitleri, mürdüm nektarı, kitap, ajanda ve önlük için YÖRSAN ailesine çok teşekkür ederim.

Öncelikle Gönül'e, sıcacık ev sahipliği için Yörsan Işın Ünlü hanıma, Uğur Bey'e, Tatlı Huzur Cafe'ye çok teşekkür ederim. :)

Damaklarda taht kuran Yörsan, sosyal medyada da keyifli paylaşımlarda bulunuyor. Yörsan'ı Twitter'da, Instagram'da ve Facebook'ta takip ederek düzenledikleri etkinliklerden ve yarışmalardan anında haberdar olabilirsiniz.

www.twitter.com/yorsandiyorsan

www.instagram.com/yorsandiyorsan

www.facebook.com/yorsandiyorsan

Elmalı Şarlot...

Etkinlik yemeklerimden biri daha. İlk kez duydum adını. Tadı çok hoş ve hafif. Denemek isterseniz buyrun tarifine. :)

Malzemeler (6 kişilik):
1.200 gr elma (1.2 kg)
2 yemek kaşığı su
2/3 su bardağı esmer şeker
1/2 tatlı kaşığı tarçın
7 dilim sert beyaz ekmek
5-6 yemek kaşığı tereyağı (erimiş)


Hazırlanışı:

Elmaları soyup çekirdeklerini çıkarın. Küçük parçalar halinde doğrayıp suyla birlikte tencereye koyun. Kapağını kapatarak kısık ateşte 5 dakika haşlayın. Daha sonra kapafını açıp 10 dakika daha elmalar yumuşayıncaya kadar kaynatın. Şeker ve tarçın ekleyin. Elmalar yumuşayıp koyulaşana kadar 5 dakika kadar karıştırarak pişirin. Fırını 200 derece ısıtın. Ekmeklerin kabuğunu kesip bir yüzüne erimiş tereyağı sürün. 2-3 dilimi ortadan üçgen şeklinde kesin. Bu üçgenlerle 1.4 litrelik bir şarlot veya sufle kalıbının dibini kaplayın. Tereyağlı tarafın alta gelmesine ve sıkı yerleştirmeye dikkat edin. Diğer dilimleri dik yerleştirdiğinizde kalıbın ağzını geçmeyecek uzunlukta ve parmak kalınlığında kesip kalıbın yanlarını döşeyin. Elma püresini kalıba dökün. Üzerini ekmek dilimleriyle kaplayın. Ekmekleri daha küçükte kesebilirsiniz. Şarlotu fırında 20 dakika pişirin. Sonra ısıyı 180 dereceye düşürüp üzeri iyice kızarana kadar 25 dakika kadar tutun. Fırından çıkarıp 15 dakika soğumasını bekleyin. Üzerine bir tabak kapatarak ters çevirip kalıptan çıkartın. Ilık olarak muhallebiyle servis edin.

Afiyet olsun.

Ratatouille Yatağında Baharatlı Biftek...

Workshoplarda değişik yemekler denemeyi ve öğrenmeyi seviyorum. Damak tadıma çok yakın olmasa da çok lezzetli bir yemek oldu. Tekrar yapacağım. :)

Malzemeler: (4 kişilik)
4 dilim dana biftek
2 adet orta boy patlıcan
4-5 yemek kaşığı zeytinyağı
1 adet iri soğan
2-3 diş sarımsak
1 adet kırmızı biber
2 adet iri kabak
2 adet domates
2 dal maydanoz
Tuz
Çekilmiş tane karabiber
Bir tutam kekik


Hazırlanışı:
Patlıcanları küp küp doğrayın. Soğanı doğrayın. Isıya dayanıklı bir tencerede 1 yemek kaşığı zeytinyağını orta ateşte ısıtın. Soğanları sararana kadar kavurun. Sarımsağı çok küçük, kırmızı biberi çekirdekleri alınıp ince ve yuvarlak şekilde, kabakları ise 1 cm kalınlığında dilimleyin. Sarımsak, biber ve kabakları tencereye ekleyin ve 10 dakika kavurun. Domateslerin kabuğunu soyup çekirdeklerini alıp, patlıcanı küp küp ve maydanozu ince doğrayın. Domates, patlıcan, maydanoz, tuz ve karabiberi tencereye ekleyin. Tencerenin kapağını kapatarak kısık ateşte 20 dakika, sebzeler yumuşayıp suyu koyulaşana kadar pişirin. Tencereyi ocaktan alın. Ayrı bir tavada etlerin her iki tarafını bir tutam tuz ve karabiberle terbiyeledikten sonra zeytinyağı ile pembeleşinceye kadar soteleyin ve birkaç dakika dinlendirin. Servis yapacağınız tabağın ortasına önce ratatouille'i koyup üstlerine biftekleri tek tek yerleştirin. Taze kekik serpip servis edin.

Afiyet olsun. :)

Frambuaz Reçelli Kurabiye...

Yarın sevgililer günüymüş. Bari bende kurabiye tarifi paylaşayım dedim. :)) Sevgilinize, nişanlınıza, eşinize hoş bir sürpriz yapabilirsiniz.

Malzemeler (10 adet kurabiye için):
150 gr tereyağı
75 gr pudra şekeri
1 yumurtanın beyazı
1/8 çay kaşığı tarçın
250 gr un
4 gr kabartma tozu
Birkaç damla kırmızı gıda boyası

Frambuaz Reçeli İçin:
250 gr frambuaz
100 gr toz şeker
1/2 limon suyu
1 çay kaşığı mısır nişastası


Hazırlanışı:
Frambuaz, şeker ve limon suyunu bir kaba koyarak pişirin. 2 yemek kaşığı suyla karıştırıp açtığınız mısır nişastasıyla kıvamını hafif koyulaştırın. Reçeli kenara alıp soğutun. Tereyağı ve pudra şekerini iyice çırpın. İçine yumurta ve vanilya özünü ekleyip iyice karıştırın. Ayrı bir kapta un, kabartma tozu, tarçını karıştırıp tereyağlı karışıma ekleyin. Oluşan hamuru 2 topa bölün. Hamur toplarını teker teker istediğiniz kalınlıkta hafif unladığınız tezgahta merdane yardımıyla açın. Kalp şeklinde kurabiye kesici ile açtığınız hamuru şekillendirin. Ortası delik, reçeli gözüken şekilde hazırlamak için iki boy kurabiye kesici kullanın. Önce büyük sonra küçük boy kesici ile ortası kalp şeklinde üstü delik katman kurabiyeyi şekillendirebilirsiniz.

175 C önceden ısıtılmış fırında hafif koyulaşana kadar pişirin. (1.5 cm kalınlığında açılmış kurabiye için yaklaşık 12 dakika) Pişmiş kurabiyelerin arasına reçelinizi sürerek kalp şeklinde kurabiyelerinizi sandviç gibi hazırlayın.

Afiyet olsun. :)

Kartopu...

Tabi ki bildiğimiz kartopu değil. Bir arkadaşımdan aldım bu tarifin ismi değişikti. Onu sevmedim. Kartopu olarak isimlendirdim. E kartopuna benziyor. :)) Çok lezzetli oldu. Evde de çok irmik vardı. Değerlendirmiş hem de misafirlerime hoş bir tatlı hazırlamış oldum. Ayrıca süt olarakta günlük süt kullanıyorum. Marka olarakda Yörsan'ı tercih ettim. Malum kutu sütler katkı maddesi vs diyorlar. Zaten günlük tükettiğim için isabetli oldu sanırım. :)

Malzemeler:
7 yemek kaşığı vanilyalı irmik (Ben Selva'nın kullanıyorum, isteğe göre vanilya ekleyebilirsiniz.)
3 su bardağı Yörsan Günlük Süt

6 yemek kaşığı pudra şekeri (veya normal şeker)
2 su bardağı hindistan cevizi (5 yemek kaşığı içine konacak)

Yapılışı:
Sütü bir tencereye koyarak üzerine irmiği ve pudra şekerini ekleyip ocağa koyarız. Sürekli karıştırarak koyulaşana kadar pişiririz. Yine de karışacak kadar kıvamlı olmalı. Ocağı kapatırız. Üzerine 5 kaşık hindistan cevizini ekleyerek karıştırıp soğumaya bırakırız. Yaklaşık 10-15 dk bekletmemiz gerekiyor. Bir kaseye hindistan cevizi koyarız. Bir kaseye de elimizi ıslatmak için su. Elimizi ıslatıp ceviz büyüklüğünde bir parça olacak şekilde top yapıp kasedeki hindistan cevizine bulayarak servis yapacağımız tabağın içine koyarız.
Tüm karışımı şekillendirdikten sonra fotoğraflarda da göreceğiniz gibi değişik şekillerde sunum yapabiliriz.

Afiyet olsun. :)

Lorlu Ispanaklı Börek...

Malum böreklerimi hep açarım. Hazır yufkalardan hoşlanmıyorum lezzet olarak. Büyük açamıyorsanız benim gibi yufkaları. Siz de küçük açın. Sonuç farketmiyor çünkü. :) Böreğimi yaparken Yörsan ürünlerini tercih ettim. Çünkü ürünlerine en çok güvendiğim marka...

Malzemeler:

2 su bardağı un

2 adet yumurta 

1,5 su bardağı Yörsan Tava Yoğurdu 

Yarım su bardağı sıvıyağ

İç malzemesi için:

350 gr. ıspanak 

150 gr Yörsan Böreklik Lor Peyniri

1 adet soğan

Pulbiber
İsteğe göre; üzerine susam, karahavuç (çörekotu)

Yapılışı:

Ispanaklar iyice yıkanır ve biraz suda bekletilip süzüldükten sonra fazla iri olmamak kaydıyla doğranır. Soğan doğranır. İçine pulbiber isteğe göre konur. Un içine 1 yumurtanın sarısı kenara ayrılmak kaydı ile yumurtaları kırarız. Bir çimdik tuz ve su ile yoğururuz. Kulak memesi kıvamına gelen hamuru iri ceviz büyüklüğünde bezelere ayırırız. Açabildiğimiz kadar ince açtıktan sonra içine zeytinyağı az sürdükten sonra hazırladığımız ıspanakları ve peynirleri ortaya şerit şeklinde koyarız. Hamuru rulo haline gelecek şekilde sararız. İkiye - üçe katlayıp yağlanmış veya yağlı kağıt koyduğumuz tepsiye belli aralıklarla yerleştiririz. Üzerine yumurta sarısını sürüp susam veya çörekotu ile süsleriz. Önceden ısıtılmış 180 derece ısıtılmış fırında iyice kızarana kadar pişiririz.

Afiyet olsun... :)

Çilekli Kurabiye Çemberi...

Çilek artık yaz kış var. Hemen her manavda rahatça bulabiliyoruz. Bu tarifi öğrendiğim zaman keyifle yaptım yedim. Değişik bir tarif. Deneyin derim. :)

Malzemeler: (4 kişilik)
12 adet çilek
500 gr hurma
1 su bardağı toz antep fıstığı
3 yemek kaşığı tahin
1 su bardağı bisküvi (toz)
1 yemek kaşığı bal


Hazırlanışı:
Hurmayı yıkayıp ince kıyın. Çileği ince doğrayın. Hurma, çilek, toz fıstık, tahin, bisküviyi bir kapta yoğurun. Daha sonra uzun ve yuvarlak bir şekil oluşturacak şekilde saralım. Streç film kullanabilirsiniz. Yuvarlak ve dağılmadan yapabilirsiniz. Sonra dolaba kaldırın. Servis edeceğimiz zaman streç filmden çıkarıp 1 cm olacak şekilde eşit parçalara fotoğraftaki gibi bölelim.

Afiyet olsun. :)

Terbiyeli Tavuk Suyu Çorba...

Malzemeler: (4 kişilik)
1/2 su bardağı tel şehriye
1 adet havuç (soyulmuş ve rendelenmiş)
1 adet ufak soğan (ince kıyılmış)
1 diş sarımsak (ince kıyılmış)
1 yemek kaşığı ayçiçek yağı
3 su bardağı tavuk suyu
2 su bardağı su
1 adet haşlanmış tavuk göğsü (didiklenmiş)


Terbiyesi için:
1 yumurta sarısı
1 yemek kaşığı limon suyu
1 yemek kaşığı un
5 dal maydanoz
Çekilmiş tane karabiber
Tuz

Hazırlanışı:
Derin bir tencerede yağı kızdırın. İçine soğan ve sarımsağı ekleyerek kavurun. Önce tel şehriyeleri ekleyin, şehriyeler altın sarısı olunca havuçları ekleyerek kavurmaya devam edin. Tavuk suyunu ve suyu tencereye ekleyin ve kaynatın. Şehriyeler pişince çorbanın altını kısın ve tavukları ekleyin. Bir kasede yumurtanın sarısını, un ve limon suyunu iyice çırpın. İçerisine bir miktar çorbadan ekleyerek ısısını ayarlayın. Yavaşça ve bir yandan da çorbayı karıştırarak unlu karışımı yani terbiyeyi çorbaya ekleyin. İyice karıştırın. Bir taşım kaynatıp ateşten alın. Üzerine kıyılmış maydanoz ve karabiber serperek servis edin.

Afiyet olsun. :)

Pembe Sultan...

Yine bir workshopta öğrendiğim bir Osmanlı salatası. Oldukça pratik. Hatta pratik ötesi. Mutlaka deneyin. :)

Malzemeler: (4 kişilik)
1 su bardağı süzme yoğurt
1 su bardağı pancar turşusu
Yarım limon suyu
2 diş sarımsak
Tuz

Hazırlanışı:
Sarımsağı ezin. Pancar turşusunu küçük ve küp küp doğrayın. Yoğurt, limon suyu, sarımsak ve turşuyu derin bir kaba koyarak karıştırın. Tuz ile tatlandırıp servis edin.

Afiyet olsun. :)

Fransız Usulü Soğan Çorbası...

Hayatımda ilk kez soğan çorbası denedim. Enteresan bir lezzet. Soğan çorbası fikren biraz değişik gelsede tadını ben çok beğendim. :)

Malzemeler (6 - 8 kişilik):
4 adet iri soğan (çok ince kıyılmış)
2-4 diş sarımsak
1 yemek kaşığı tereyağı
2 yemek kaşığı zeytinyağı
1 tatlı kaşığı şeker
1/2 tatlı kaşığı kekik
2 yemek kaşığı un
1/2 çay bardağı sirke
8 su bardağı tavuk suyu
6-8 dilim baget etmek (kızartılmış)
50 gr rendelenebilecek sert bir peynir


Hazırlanışı:
Çorbayı pişireceğimiz tencerede tereyağı ve zeytinyağını orta ateşte ısıtıp üzerine ince kıyılmış soğanları ekleyin. 10-12 dk kızartın. Biraz koyu olacak soğanlar. Sarımsak, kekik ve şekeri ekleyip çevirmeye devam edin. Yaklaşık 30-35 dakika karıştırarak iyice kahverengi oluncaya dek kavurun. Üzerine unu serperek döküp iyice yedirin. Ayrı bir kapta sirkeyi koyup iyice kaynatın. Özü kalana kadar pişirin. Sonra sirke özünü ve önceden hazırladığımız tavuk suyunu ekleyip kaynatın. Üzerinde oluşan köpüğü taşmaması için kaşıkla alın. Kısık ateşte yaklaşık 45 dk pişirin.

Fırının ızgarasını ısıtın. Küp doğranmış ve sarımsak sürülmüş ekmekleri kaplara bölüştürdüğümüz kaselerin içine tek tek veya 3 adet yerleştirip fırına koyun.

Peynir rendesi koyup eriyene kadar 3-4 dakika fırında bekletin.

Afiyet olsun. :)

Cook Mutfağı ile "Cook'la Mutfakta Aşk Başkadır." workshopu...

Cook Mutfağı workshop'u için EKS'nin Sapphire AVM'deki mutfağında toplandık hanım arkadaşlarla. Malum sevgililer günü yaklaştı. Bu günün etiketi "Cookla Mutfakta Aşk Başkadır."

Birçoğunu önceden tanıdığım blogger dostlarım ve arkadaşlarımla bir araya tekrar bir araya gelmenin keyfi yanı sıra Cook etkinliğinde yeni yemekler öğrenmenin heyecanını yaşadım. :)

Masalarımızda önlüklerimiz hazırdı. Günün menüsü soğan çorbası (fransız usulü), Ratatouille yatağında baharatlı biftek ve elmalı şarlot. Doğruyu söylemek gerekirse en ufak bir bilgim yoktu. Ya yemeklerin adını tanımıyorum diye düşündüm ya da hiç bilmediğim yemekler. Bifteği yapıyordum ama ötekileri hiç yapmamıştım.

Canım arkadaşım Elif. :)

 Dinlenmek için çöp tenekesinin üzerinde dinlendim. :)

Uzun zamandır görmemiştim. Aytül ablacım. :)

Canım arkadaşım Gönül'üm... Ne kadar içten ve samimi. Çok teşekkür ederim her karşılaştığımız etkinlikte günümü güzelleştirdiği için. :)

Günün sonunda yaptığımız yemekleri yedik. Hepsi farklı ve lezzetliydi. :)

Şeflerimiz bugün sağolsunlar güler yüzlü ve güzel anlatımlarıyla bizlere bugün 3 yemeği ve püf noktalarını anlattılar. Erhan ve Öncü Şef'im. Kendilerine teşekkür ederim...

Beni de bu güzel güne dahil eden sevgili Mahiye hanıma ve tüm ekibine, bizlere yemek eğitimi veren ev sahibi EKS Mutfak Akademisine çok teşekkür ederim.

Pril yeni formülünü, marka yüzü Açelya Akkoyun ile tanıttı…

Sosyal medyada eğer takip ettiyseniz Pril'in lansmanına davetliydim dün ve lansmana dair fotoğraflar paylaştım. Beşiktaş'ta Shangri-La Bosphorus Hotel yapılan bu tanıtıma çok heyecanla düştüm yollara. Hamarat hanımların bulaşıkta değişmeyen tercihi Pril, yenilenen formülünü yeni marka yüzü Açelya Akkoyun ile birlikte gerçekleştirdiği bir lansman organizasyonu ile tanıttı. Açelya hanımı ve Özgür Şef'i tv'lerden takip ediyor ve beğeniyordum. Pril zaten çocukluğumun deterjan markası. Açelya hanımın ilk tv deneyimini Pril reklamı ile yaptığını kendisinden duydum. Güzel bir deneyim olmuş ki yıllar sonra tekrar yaşanmış bir Pril - Açelya Akkoyun birlikteliği... :)

Pril lansmanında Açelya Akkoyun samimi açıklamalarda bulundu;

"YEMEĞİMİ YAPAR, BULAŞIĞIMI YIKARIM."

Ev işlerini, çok iyi becerdiğini söyleyen Açelya Akkoyun, "Gerçekten hamaratım. Yemeğimi yaparken aynı zamanda bulaşığımı da yıkarım. Bazı kenarı simli özel bardaklarım var. Onları makineye sokmam. Elimde yıkarım. “Her zaman mutfakta yapılması gereken işler bana çekici gelmiştir. Özellikle kızıma yemek yapmak beni çok mutlu ediyor. Eşim de ben de birlikte yemek yapmayı çok seviyoruz. Arkadaşlarımızı yemekte ağırlamak vazgeçilmezlerimizden. Tabi soframın da pırıl pırıl tertemiz bardak ve tabaklarla kurulması benim çok önem verdiğim bir konu çok titiz ve dikkatli bir kişiyim. En ufak bir leke bile beni rahatsız eder bu yüzden kullandığım ürünlere de yıllardır çok özen gösteririm ve Pril benim için yıllardır mutfağımın vazgeçilmez bulaşık deterjanıdır.”

Özgür Şef'im ve Açelya hanım makarna yaptılar. Zaten içeri girerken yememiz için aşçılarımız bir çok çeşit makarna yapmışlardı. Onlardan tattık. Hepsi nefisti. :)

Pril ile yapılan deterjan karşılaştırması sonucu Açelya hanımın elindeki tabak tertemiz oldu. Birebir şahit olduk. :)

Pril’in, katılaşmış inatçı lekeleri, yanmış yemek ve kurumuş nişasta kalıntılarını ovalamaya gerek kalmadan söküp atan yeni formülü sunuldu. Organizasyona Henkel’den Türk Henkel Çamaşır ve Ev Bakımı Pazarlama Müdürü Işıl Nergiz, Pril Marka Müdürü Beçhan Sayıner ile Pril Marka Müdür Yardımcısı Miray Sarı da katıldı.

Pril Marka Müdürü Beçhan Sayıner yaptığı konuşmada; Açelya Akkoyun’un Pril markasının var olan imajı, hedef kitlesi ve hedefleri ile örtüşen bir isim olduğunu ifade ederken yeni formülün de bulaşıkta hanımların işini oldukça kolaylaştıracağını söyledi.

Lansman sonunda Özgür Şefim ve Açelya Akkoyun ile güzel bir kare oldu benim için. :)

Bayıldım makarna kavanozuna.

Bugüne beni de dahil eden Müge Akay hanımefendiye ve tüm ekibine, Açelya Akkoyun'a ve sevgili şefim Özgür şef'e çok teşekkür ederim. :)