26 Aralık 2012 Çarşamba

Aryıldız'ın mutfak ürünlerinde 64 yıllık serüveni...

Ar Yıldız markasını bilmeyenimiz yoktur. 1948 yılından beri piyasada var olan ve birinci kalite ürünleri ile hep var olacağını düşündüğüm bir marka. Ar Yıldız'ın fabrikasına bloggerlarla davet edildiğim zaman çok sevindim. Üretim ortamlarını halka açmak birçok markanın kolay kolay yapmayacağı birşey. Gezi öncesi yaptığımız toplantıda Ar Yıldız üretim müdürü Bahadır bey'in ve muhasebe müdürünün bizlere anlattıklarından çok şeyler öğrendim. Mesela kaşık, bıçak gibi ürünler asitli yani sirke, çamaşır suyu gibi maddeler ile yıkanmazmış. Eğer bulaşık makinasında yıkanacaksa kuru bir şekilde bekletilmemesi gerekiyormuş. Yoksa korozyon yani paslanma olurmuş.
Sacın belli ölçülerde Maraş kesimi denilen teknikle kesilmesi...
Tonluk ağırlıklarla milyon dolarlık makinalarda şekillendirilen sacların çıkışındaki hali... 
Tencerelerin tabanlarının preslenmesi ve yapışması sonucu soğuması için bekletildikleri yer.
 Ürünlerin parlatılması sonucu değişiklik...
İmalatta gördüğüm el işçileri ile çaydanlıkların uçları bağlanırken gümüş kullanıldığını gördüm...
Lazer ile Ar Yıldız markasının isminin yazıldığı işlem.

Ve sonuç... :)

Ben oraya giderken kaşık, çatal ve tencere imalatını göreceğimi düşünerek yola koyulmuştum. Oraya gittiğim vakit orada çelik ürünler haricinde porselen, tekstil ürünleri Maxstyle (havlu, ev tekstil ürünleri yatak örtüsü gibi) ismi ile piyasada satışta olduğunu öğrendim. Gerçekten ürünleri ciddi manada kaliteli idi.
Maxstyle havlu çeşitleri
Harika bir tencere seti

Bıçak tasarımına bayıldığım kaşık çatal takımı



O gün bizlerle birlikte olan, misafirperverliğin yanısıra güler yüzünü esirgemeyen sevgili sosyal medya sorumlusu Ferhan hanıma, fabrikayı bizlere gezdiren üretim müdürü Bahadır beye ve tüm personele sonsuz teşekkürler. :)


Online satış için: www.aryildizcourt.com

kullanatmarket sunum yarışması videosu... :)


16 Aralık 2012 Pazar

Mumbar (Bumbar) Dolması...

Yöresel yemeklerden zannediyorum en zorudur mumbar dolması. Bayağı meşakkatli bir yapılışı var. Annem çok yapardı ama bu sene bende öğrenmek istedim. Belki blogger olduğum için birazda annemsiz yapmak istediğim için. Kurban bayramı zamanı tarifi paylaşmak isterdim ama ancak vaktim oldu. Yöresel yemek sevenlere özel bir tarif kanımca. :) Ayrıca bazısı diyor koyunun bağırsağı yenir mi? Kokoreç hayvanın helal olan olmayan her tür bağırsağı kullanılıyor. Bu ise helal olan yağlı bir bölümü var. Sadece orası yeniyor. O nedenle bir koyundan ciddi manada az çıkıyor.
bulgurlutarifler, dolma tarifleri, etyemekleri, mumbar, mumbar dolmasi nasıl yapılır, mumbar dolmasi tarifi, sanlıurfa mumbar dolması, sanliurfa yoresi yemekleri, yoresel dolmalar, yoreselyemekler,
Malzemeler:
Bir koyun mumbarı (Kasaplara söylerseniz ya da kurbanı kesen kişiye ayırıp veriyorlar.)
300 gr dolmalık kıyma
600 gr iri pilavlık bulgur
3 yemek kaşığı domates salçası
2 adet kuru soğan
3 yemek kaşığı pulbiber
1 yemek kaşığı tuz
1 çay kaşığı karabiber

Yapılışı:
Öncelikle kurbandan gelen temizlenmemiş mumbarı içindeki pislik arındırıldıktan sonra içi ve dışı ayrı ayrı bıçak ile sıyırılıp yıkanır. Sonra her iki yüzü de kaya tuzu ile ovularak hem kokudan hem de mikroptan arındırılır. Tekrardan yıkanıp durulandıktan sonra iç malzemeler hazırlanır. Yaklaşık olarak her yüzü 5-6 defa yıkanıyor. Kasaptan alsanız bile tekrar yıkayıp bıçakla sıyırmakta fayda var.
 
Mumbar hariç tüm malzemeyi ince doğrayarak bir kapta karıştırırız. Mumbarın iç yüzü dışta olacak şekilde doldurmamız gerekiyor. Ayrıca kabak oyacağı ile doldururuz. Yalnız kabak oyacağı ucu sivri olmamalı. İç malzemeyi avucumuza alarak oyacağa doldururuz. Sonra mumbarın ağız kısmını kendi içine dönecek şekilde doldurmaya başlarız. Biz doldurdukça elimizle mumbarı kaydırırız ve içine doğru gitmeye başlar. Yalnız çok sıkı doldurmamak gerekiyor. Piştikçe bulgur şişeceği için mumbarı delmemesi açısından da bu gereklidir. Tüm mumbarlar doldurulduktan sonra bir tencereye mumbarların yaklaşık iki katı kadar su koyarak hızlı ocakta yaklaşık 1 saat pişiririz.

Afiyet olsun. :)

2 Aralık 2012 Pazar

Mercimekli Köfte (Urfa Usulü)

Mercimekli köfte; köfte tariflerimin arasında en yapılışı kolay ve bereketli olanı. Çünkü azıcık yapıyorsun kocaman bir tepsi oluyor. :) Bazı evlerde yediğim köftelerin benim köfteden farkı onlar çok yumuşak oluyor. Benim köftem daha çiğköfteye benziyor. Denemelisiniz bence...
mercimekli kofte tarifi, urfa mercimekli cigkofte
Malzemeler:
1/2 kg bulgur (ben esmer bulgur tercih ettim)
1,5 su bardağı mercimek
1 baş sarımsak
1 büyük boy soğan
1/2 demet maydanoz
1/2 demet nane
2 yemek kaşığı isot
1 tatlı kaşığı kimyon
1 yemek kaşığı tuz
2 yemek kaşığı domates salçası
1/2 çay bardağı zeytinyağı

Yapılışı:

Önce mercimek bir tencereye yıkandıktan sonra üzerini 1-2 parmak geçecek kadar su konularak iyice eritilir. Soğan ve sarımsak ince ince doğranır. Maydanoz ve nane de ayıklanarak ince ince kıyılır. Çiğköfte tepsisine bulgur konur. Üzerine erittiğimiz mercimeği dökerek bir kaşık yardımı ile iyice karıştırırız. Tepsinin bir kenarında toparlarız. Kenar kısımlarına soğan ve tüm baharatları atarak ufaktan yoğururuz.
Küçük bir tencerede domates salçasını zeytinyağı ile yaklaşık 5 dk kadar pişiririz.
Yoğurduğumuz köftenin içine ekleyip kaşık ile karıştırırız. Sıcak karışımları koyarken köftemize öncelikle kaşıkla sonra el ile karıştırmakta fayda var. Elimiz ciddi manada yanabilir. Herşey birbirine karıştıktan sonra üzerine önceden kıydığımız nane ve maydanozu ekleyip bir defa karıştırıp sıkımlayarak servis tabağına yerleştiririz. :)

Afiyet olsun.

30 Kasım 2012 Cuma

KullanatMarket.com yılbaşı yemeği...

Bildiğiniz üzere KullanatMarket.com tek kullanımlık mutfak eşyaları tasarlayıp üreten bir firma. Tabi kullanıp atılmak için üretilmesine rağmen ben atmaya kıyamıyorum. :) Geçtiğimiz günlerde KullanatMarket.com'un düzenlediği bir yemeğe katıldım. Gün sonunda bir yarışma ile günü bitirdik. Evden sunumlar hazırlayarak o yarışmaya bloggerlar olarak katıldık. Yaptığım sunumlar sırasıyla kaşık (adam yumurta), yuvarlak mini (tarator), kulplu mini (kabak tatlısı), kare (çemen) kadeh (üzüm şırası) idi. Katılan blogger arkadaşlarımı tebrik ediyorum. :)
Adam yumurta


Kabak tatlısı
Çemen

Üzüm şırası (tarifi için tıklayın)
Blogger dostlarım :)


Tüm sunum ve fotoğraflama yapılırken bizler için hazırlanan harika yemekler vardı. O heyecanla çokta boğazımdan geçti sayılmaz ama. :) Hepsi lezzetli idi.
Bu keyifli ve güzel gün için KullanatMarket.com'a, Bivet Levi, Betty Finz Halegua ve eat.drink.shoot studio’nun bizlere ev sahipliği yaptığı için teşekkür ediyorum.

26 Kasım 2012 Pazartesi

Tavuk, Gorgonzola ve Ceviz Salatası

Geçtiğimiz yaz MSA'da Keskinoğlu'nun workshopuna katılmıştım önceden hatırlarsınız. Orada yaptığım bir İtalyan lezzeti bu salata. Bence malzeme ve lezzet olarak gayet sağlıklı bir yemek. Ben lezzetini sevdim. Yapılışı kolay bir tarif. :)
Malzemeler:
2 adet Keskinoğlu tavuk göğsü
6 adet çeri domates
200 gr Akdeniz yeşilliği
80 gr gorgonzola
50 gr ceviz
20 gr balzamik
60 gr zeytinyağı
Taze kekik
Tuz
Karabiber


Yapılışı:
Tavuk göğüslerini istediğimiz şekilde keserek zeytinyağında tuz ve karabiber ile kızartırız. Zeytinyağı ve balzamiği salatayı karıştıracağımız kasede karıştırırız. hazırlarız. Tavuk ve gorgonzola haricindeki tüm malzemeyi iri doğrayarak karıştıracağımız büyük kasede karıştırırız. Tabağa önce yeşillikler, sonra gorgonzola parçaları ve en son tavuk göğüslerini en üste koyarak servis yaparız.

Afiyet olsun. :)

19 Kasım 2012 Pazartesi

Üzüm şırası...

Geçtiğimiz günlerde bir etkinlikte üzün şırası içtim. Annem çok anlatırdı. Küçükken bağlarda nenesine yardım edermiş ve üzümün birçok yapılış tarifini biliyor. Annemin tarifi ile yaptım. Duyduğum kadarı ile özellikle kan yapan çok faydalı bir içecek. Ve yemeklerin yanına bence çok yakışıyor. Çocukların da bol bol tüketmesi lazım. Kansızlık durumlarında da çok faydası varmış. :)

Malzemeler:
1/2 kg kara üzüm
1/2 kg yeşil üzüm
1/2 kilo toz şeker
1 lt su
4-5 adet karanfil

Yapılışı:
Üzümlerin hepsini yıkayıp ayıkladıktan sonra bir kapta blendır ile iyice ezeriz. Sonra süzgeçten geçirip bir tencereye koyarız. Üzerine şekeri ve suyu ekleyerek kaynamaya bırakırız. Yaklaşık 20-25 dk kaynatıp üzerine karanfilleri atarız. Bir taşım daha kaynatıp ocağı kapatırız. Soğuduktan sonra soğuk servis yaparız.


Ayrıca gurme Mehmet Karahan’ın özel sunumu ile denediğim sade soda ile karıştırılınca harika bir lezzeti oluyor. :)


Afiyet olsun...

7 Kasım 2012 Çarşamba

Tarator...

Dün kullanatmarket'in bir sunum yarışmasına katılmak için bu tarifi hazırladım. Kokusu ve lezzeti çok güzel. Bu sos ızgara balık, patlıcan ve kabak tavalarının yanında garnitür olarak yenebiliyor. Damak tadınıza göre deneyin. Umarım beğenirsiniz. :)

Malzemeler:
100 gr. ceviz içi
100 gr. bayat ekmek içi
2 diş sarımsak
200 gr tahin
1,5 adet limon suyu veya sirke

Yapılışı:
Cevizi ve ekmeği ayrı ayrı önceden ıslatırız. Yarım saat kadar bekledikten sonra ceviz içini ve ekmek içini mikserde 5-6 defa çekeriz. Sarımsakları da çok ince çektikten sonra ya da sarımsak sıkacağı ile de olabilir ince hale getiririz. Limon ile birlikte sarımsakları atarak iyice karıştırırız.

Afiyet olsun. :)

29 Ekim 2012 Pazartesi

Kelle Çorbası...

Biz kelleyi küçüklüğümden bu yana kendi kurbanımızın kellesi ile yaparız. Annem çok faydalı olduğu konusunda oldukça ısrarcıdır. Doğrusu bende çok fazla yemesemde her kurban bir tabak nasip olur. Ve de bol sarımsaklı ve limonlu bayılırım. Neticesinde kasaptan bayat olacağına senede bir defa elimize geçecek taze bir kelle çorbası. :))

Malzemeler:
1 koyun kellesi
2-3 baş sarımsak
4-5 tane limon
Pulbiber
Tuz
Karabiber
Su

Yapılışı:
• Kellenin derisini kasaba veya yapabilecek birine yüzdürdükten sonra iyice yıkarız. Annem turşuluk tuz ile ovar. Sonra yıkayıp düdüklü tencerede üzerini biraz geçecek şekilde su koyarak 1 yemek kaşığı tuz ekleyerek koyarız. Kapağını kapatıp düdüklünün sesi çıktıktan sonra en küçük ocakta ve en kısık ateşte yaklaşık 3 saat kadar pişiririz.
• Ocağı kapatıp kapağını açtıktan sonra kelleyi tencereden çıkarıp dilini, yanak etlerini çıkarırız. Onları küçük kuşbaşı büyüklüğünde doğrarız. Zaten çene kemikleri kendiliğinden düşüyor. Bir kesme tahtasının üzerinde kelleyi yatay tutarak üst kısmındaki bölümün tam ortasına gelecek şekilde büyük bir bıçağın ucunu dayayarak bir çekiç ya da ağırlık yardımı ile vurarak kelleyi ikiye ayırırız. Sonra beynini çıkarıp doğradığımız etlerin üzerine ekleyerek tencereye koyarız. Tekrar bir taşım kaynatırız.
• Sarımsakları kıyıp, limonları sıkıp kaplarına koyarız. Karabiber, pulbiberi de küçük kaplara koyarız.
• Her kişi kendisi için gerektiği kadar baharat, limon veya sarımsak ekleyerek yiyebilir...

Afiyet olsun. :)

28 Ekim 2012 Pazar

El Yapımı Fettuccine (Kremalı Yaban Mantar Sos ile)

Ben bu tarifi MSA Mutfak Sanatları Akademisi'nde bir etkinlikte sevgili Hakan Şefin katkıları ile hazırlamıştım. Ben çok sevdim. Tarifini merak edenlere eğitimci şefin tarifi ile sizlerle paylaşmak istedim. :) Eğer hamur açma makinanız yoksa onun yerine bu hamuru becerebildiğiniz kadar bıçak yardımı ile yapabilirsiniz.
Malzemeler: (2 kişilik)
Hamuru için:
200 gr un
2 adet yumurta
Bir tutam tuz
Zeytinyağı

Sos için:
1/2 adet soğan
2 diş sarımsak
100 gr kültür mantarı
100 gr kestane mantarı
100 gr krema
2-3 dal taze fesleğen
Tuz
Karabiber
Zeytinyağı
 Yapılışı:
• Hamuru için tüm malzemeyi karıştırırız ve bir kapta pürüzsüz kıvama gelene kadar yoğururuz. Streç filme sararak buzdolabında 30 dk bekletiriz. Makarna açma makinesinde açarız. İstenilen incelikte yapabilirsiniz. Fakat resimde gösterilen şekilde esas kalınlığı imiş. :) Bir tencereye su koyarız. Su kaynadığında içine atarak pişene kadar haşlarız.
• Sosu için ise soğan ve sarımsağı küçük küp şeklinde doğrarız. Bir tavaya az zeytinyağı koyarak soteleriz. Mantarları jülyen kesim şekli ile ince dilimleriz ve tavaya soğanların üzerine ekleriz. Kremayı ve taze fesleğeni ilave ederiz. Tuz ve karabiber ekleriz.
• Haşladığımız makarnanın üzerine ekleyerek sıcak servis yaparız. :)

Afiyet olsun.

28 Eylül 2012 Cuma

Cevizli Maş Salatası...


Geçtiğimiz günlerde bir etkinlikte yaptığım maş salatasının tarifini sizlerle paylaşmak istedim. Fasülyeyi çok severim. Ama ne yalan diyeyim maş fasülyesini ben hiç bilmezdim. Blogger olduktan sonra hanım arkadaşlarımın yaptıklarını yiyerek bu lezzeti tanıdım. Ben çok sevdim. Denemek isteyenlere... :)

Malzemeler: 4 kişilik
1 su bardağı maş fasülye (geceden ıslatılmış)
1 demek maydanoz
1/2 demek taze soğan
1/2 su bardağı ceviz içi (kıyılmış)
Kırmızı pul biber
Tuz

Yapılışı:
Maşları yıkarız. Küçük bir tencerede üzerini geçecek kadar su ilave edip kabuklarının patlamamasına dikkat ederek 20 dk. kadar haşlarız. Haşlandıktan sonra suyu süzeriz. Bir kenarda soğan ve maydanozu ince ince kıyarız. Derin bir kapta soğan ve maydanozu, maş fasülyesini, tuz ve pul biberi ekleyerek karıştırırız. Servis tabağına alarak üzerini ceviz ile süsleyerek servis yaparız.

Benim kanaatim bu cevizleri biraz daha iri dişe gelecek şekilde parçalansa idi daha iyi olurdu. Ayrıca bu maş salatası evvelden yediğim kadarıyla ve anneminde tavsiyesi sirke ile tadı mükemmel oluyor. Verdiğim tarifte biraz kuru bir salata oluyor. Tercih sizin.

Afiyet olsun. :)

24 Eylül 2012 Pazartesi

Semizotlu Semsek...

Semizotu çocukluğumdan bu yana en sevdiğim otlar arasında yer alır. Özellikle çiğden yenilmesini çok seviyorum. Bir süre önce cacık şeklinde yoğurt ile beraber yedim ama bugün bunu denedim ve oldu. Ben lezzetini beğendim. :)

Malzemeler:
1 bağ semizotu (ben otlak bir araziden topladım, kendiliğinden yetişenden :)
1 büyük baş soğan
1 yemek kaşığı isot
1 tatlı kaşığı tuz
2 yemek kaşığı zeytinyağı


Hamuru için:
1/2 kg un
1 çimdik tuz
Su



Yapılışı:
Semizotunu güzelce ayıklayıp 2-3 defa derin bir kapta su ile yıkarız. Suyundan süzerek elimizle veya bıçakla iri iri doğrarız. Öte yanda bir tencerede iri doğradığım soğanları zeytinyağı ile kızartırız. Pembeleşen soğanların üzerine semizotunu atarak yaklaşık 10-15 dk harlı ateşte pişiririz. Üzerine daha çabuk solsun diye tuzunu ilave ederiz. Ocağı kapatmadan az evvel üzerine isotu atarak tencereyi ocaktan alırız.

Unun içine bir çimdik tuz atarak su ile birlikte karıştırarak hamur haline getiririz. Bu hamuru küçük bezeler halinde parça ayırırız. Ayırdığımız parçaların her biri için yaklaşık 18 - 20 cm boyutlarında daire şeklinde un ile açarak tam yarısına kenarlarından 1,5 cm mesafe bırakıp iç malzemeyi kaşık veya el yardımı ile yayarız. Boş kalan yarıyı dolu olan tarafa doğru katlayıp kenarlarını yapışması için bastırırız. Teflon veya seramik tavayı ısıtıp yağsız bir şekilde üzeri kızarana kadar pişiririz.

Afiyet olsun. :)

19 Eylül 2012 Çarşamba

Fırında Mantarlı Sebzeli Et Yemeği...

Ben mantarı çok seviyorum. 15-16 yaşıma kadar hiç yememiş biri olmama rağmen özel bir lezzeti olduğunu düşünmüşümdür. Veeee herşeye yakışıyor. :) Geçtiğimiz gün evde baktım mantar, patates, patlıcan, biber ve domates var. Bir de buzlukta kuşbaşı etim. Bir zaman evvel bir restaurantta bunun patates, mantar ve tavuklusunu yemiştim. Öteki sebzelerinde gayet yakışacağını düşünüp hemen yapmaya koyuldum.
Malzemeler: (8-10 kişilik)
1/2 kg kuşbaşı et
1 adet büyük boy patlıcan
4 adet domates
1/2 kg mantar
4 adet büyük boy patates
4 yemek kaşığı zeytinyağı
1 büyük baş soğan
1 baş sarımsak
250 gr taze kaşar
Karabiber
Tuz
Kekik
Yapılışı:
• Önce kuşbaşı etleri sıvı yağ koyarak düdüklü tencerede kızartırız. Soğanı iri iri doğrayıp kavurmaya devam ederiz. Sonra üzerine 4 bardak su koyarak düdüklüyü kapatıp biraz haşlarız. Ben az pişmiş et sevmiyorum. Eğer siz az pişmiş seviyorsanız kızartarak direkt fırına sürebilirsiniz...
• Mantarları yıkadıktan sonra bir tencereye büyükse 4'e veya 2'ye, küçükse direkt koyarak az yağ ile kızartırız.
• Öte yanda tüm sebzeleri güveç yapar gibi boyutlara doğrayarak pişireceğimiz fırın tepsisine dağıtarak yayarız. Sarımsakları da soyup üzerine atarız. Yaklaşık 20 dk pişen etleri düdüklüden çıkararak sebzelerin üzerine koyarız. Etin suyuna baharatları atarak sebzelerin üzerine yayarak dökeriz. En üstüne pişen mantarları da ekleyerek önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında yaklaşık 1 saat kadar pişiririz.
• Piştikten sonra servis için 1 kişilik küçük güveçlere koyarız. Üzerine önceden rendelediğimiz kaşar peynirini üzeri kapanacak şekilde koyarak 5 dk daha (üzeri kızarana kadar) fırında pişirerek servis yaparız. :)

Afiyet olsun. 

7 Eylül 2012 Cuma

Kabaklı peynirli açma börek...

Daha evveldende kabaklı yemek tarifleri vermiştim. Hatta deneyimlerimde oldu kabak üzerine. Fakat börek deneyimim hiç olmadı. Annemin geçen gün bir tane kabak kalınca bana verdiği tarif oldukça hoşuma gitti ve hemen denedim. :) Çok lezzetli bir börek oldu. Tavsiye ediyorum. :)


Malzemeler:
Harcı için:
2 tane orta boy kabak
200 gr beyaz peynir
1 bağ dereotu
1 tatlı kaşığı tepeli pulbiber
Arasına sürmek için bir kaseye zeytinyağı ve yoğurt

Hamuru için:
4 - 4,5 su bardağı un (ben göz kararı yaptım)
1 tane yumurta
Tuz
1 pk kabartma tozu

Üzeri için susam.


Yapılışı:
• Dereotunu yıkayıp ince ince doğrarız. Kabağı rendeleyip üzerine 1 çay kaşığı tuz atarak karıştırırız. Bir müddet suyunu saldıktan sonra elimizle iyice sıkıp dereotunun üzerine koyarız. Pulbiber ve peyniri ekleriz.

• Un eleyip yoğurma kabına koyarız. Kabartma tozu, tuz ve yumurtayı üzerine sırayla atarak yoğurmaya başlarız. Biraz su veya süt ekleyerek hamurunu yoğurmaya başlarız. Kıvam aldıktan sonra açmaya başlarız. Benim ölçülerimle 2 tepsi yani 8 yaprak yufka çıktı. Fırın tepsisine fırın kağıdını koyduktan sonra her yufkaya yağlı yoğurt biraz sürdükten sonra fotoğraftaki gibi kabaklı karışımı koyarak yayarız. 4 parmak kalınlığında katlayarak tepsiye dizeriz. Üzerine yoğurt ve yumurta sürerek en üstüne susam koyarak orta sıcaklıktaki fırına sürüp pişmeye bırakırız. Üzeri kızarıncaya kadar pişmesi yeterli.

Afiyet olsun... :)

2 Eylül 2012 Pazar

Güveç...

Malzemeler:
1/2 kg kuzu parça et
2 tane patlıcan
1 tane orta boy kabak
3 tane patates
15 tane tatlı yeşil biber
3 baş soğan
2 baş sarımsak
1 kg domates
1 tatlı kaşığı pulbiber
1/3 çay kaşığı karabiber
1 tatlı kaşığı tuz


Hazırlanışı:
Parça etleri güvecin dibine koyarız. Soğanları ve sivri biberleri iri iri doğrayarak üzerine koyarız. Sarımsakları soyup doğramadan bütün atarız. Domateslerin kabuklarını soyup iri iri doğrayıp üzerine atarız. Üzerine bir su bardağı su ekleyerek orta ateşte güveç tenceresinde pişmeye bırakırız. Etler pişene kadar pişirilir. Patlıcan, kabak ve patatesi kuşbaşı boyutunda doğrayıp tencerenin kapağını açıp içine ekleriz. Sebzeler pişene kadar pişmeye devam edilir. Tüm baharatları atılarak ocak kapatılır...

Annem diyor ki; 2 dal reyhan da patlıcanlarla beraber eklenip pişerse lezzetine doyum olmaz... :)

Afiyet olsun.

12 Ağustos 2012 Pazar

Herbalife blogger workshopu...

Yoğunluk ve Ramazan ayı derken ancak vakit buldum yazmaya. Ramazan ayı bitince birbirinden lezzetli tariflerimle karşınızda olacağım yeniden inşaallah. :)

Bu workshopa davetli iken kuzenim Mersin'den gelmişti. Taksim'de dolanırken başıma bir sürü iş geldi. Ona rağmen tam başlama anına yetiştim şükür... ;)

Sizlere şimdiye kadar hiç bilmediğim bir üründen bahsetmek istiyorum... Bu ürün hem şişmanlatmayan içeriği ile hem de harika aromalarıyla enfes tatlar yapma imkanı veren bir zayıflama ürünü...

Herbalife ürünlerinin şişmanlatmayan özelliği sayesinde hem tok kalıyorsunuz hem de harika lezzetlere ulaşıyorsunuz. Toz halinde kutusunda bulunan bu karışım içecek olarak veya çeşitli malzemelerle birlikte lezzetli yemekler yapabiliyorsunuz.
Bu workshopta Herbalife ürünleri ile ilgili bilgiler aldık ve hatta toz karışımla EKS Mutfak Akademisi şeflerinin hazırladığı reçetelerde yemekler yaptık.
 Ben elmamı soyarken Nilay shake hazırlıyor... :)
Reçetemdeki tavuk ile yaptığım yemek... Çok sağlıklı ve lezzetliydi.

Haşlanmış elma ile Herbalife karışım ile pekmezli sos...


Sevgili Gülten hanıma güler yüzünü esirgemediği için çok teşekkür ederim... :)

Harika Herbalife shakeler.

 Yaptığımız yemekleri EKS' Mutfak Akademisi'nin bahçesinde çok şık bir masada yedik.
Veeee sertifikam... :)

O günü bizlere yaşatan sevgili Herbalife yetkililerine, kapısını bizlere açan EKS'ye ve beni bu workshopa dahil eden sevgili Senem'e çok teşekkür ediyorum. :)