Geçtiğimiz hafta Esse'nin KitchenAid ürün lansmanına Gül hanımın daveti ile gittik bloggerlar olarak. Aldığımız bu davet Plaza Hotel'de gerçekleşti.
Kitchenaid ürünlerini KicthenAid ürün müdürü Kris Van Den Bossche'nın sunumu ile dinledik. Satınalma Müdürü Sn. Mustafa AKDAĞ bize türkçeleştirerek tanıtımları daha iyi anlamamızı sağladı. Zira ingilizcem pek az olduğu için cümlenin 4/1'ini ancak anlıyordum. :)) Önce ürün tanıtımı yapıldı, sonra ürün hakkında sorularımızı yanıtladılar. Ben biraz fazla soru sordum gibi geldi ama bilemiyorum. :)
Kitchenaid ürünlerini takip ediyordum. Ama bu defa ürünlere belki de teknik bilgilerini ve kalite anlayışlarını dinledikten sonra daha bir ilgi duydum. Her ürünün ayrı ayrı tanıtımı yapıldı. Dereceli su ısıtıcısı, kablosuz blender'ı, fotoğrafta gördüğünüz masaüstü yoğurma makinesi (mutfak makinesi), waffle makinesi ve birbirinden güzel ve hayatımızı kolaylaştıracak kaliteli ürün yelpazesinin özellikleri ile dikkat çekici. Tabi hanımlar için özelliklerin yanı sıra tüm ürünleri için renk seçenekleri bayağı bir fazla idi. Sanıyorum her renk mutfak için kombin edilebilecek renkleri mevcut.
Gelelim asıl mevzuya ben bu fotoğraftaki ürünü yakından görme fırsatım oldu. Hani böyle her bayanın mutfağında istediği hayal ettiği birşey olur yaa. İşte bu yoğurma makinesi benim için öyle birşey. 4.7 ve 6.9 L seçenekleri ile ev ve büyük mutfaklar için büyüleyici. Dondurma yapma aparatı bile var. Biliyorsunuz son dönemlerde yaz ayı içinde olduğumuzdan mı bilemiyorum pek bir ilgi yaptım ev tipi dondurmalara. Bu aparatı benim için en özeli. :) Çelik karıştırma aparatları çok güçlü görüntü veriyor. Karıştırma kaselerinde alternatif olarak cam kaseli olan modeli de vardı. Bayıldım. Güçlü motoru ve 2 yıl garantisi ile benim mutfağıma yakışır bence. :))
Standart ve eklenebilir aparatları var.
• Kitchenaid Mutfak Makinesi, karıştırma haznesi ve 3 parça aparatı ile birlikte gelmektedir:
- Metal çırpıcı
- Seramik Hamur kancası (kalın hamurlar için)
- Seramik Hamur kancası (ince hamurlar için)
• Eklenebilir Aparatlar: Makarna, kıyma, tahıl öğütme, narenciye, sebze dilimleyici, raviolle, konserve açacağı, dondurma aparatı.
O kadar güzel ürünleri var ki hepsine yer veremedim. Diğer ürünleri hakkında ayrıntılı bilgi almak için www.esse.com.tr'den ulaşabilirsiniz. Bizleri bugüne davet eden Esse Pazarlama Müdürü Gül KAYADENİZ hanımefendiye daveti için, Satınalma Müdürü Mustafa AKDAĞ'a anlatımları için çok teşekkür ederim. :)
14 Haziran 2013 Cuma
10 Haziran 2013 Pazartesi
Çekirdekli kurabiye...
Geçtiğimiz ay halama gitmiştim. Kendisi pastanede çalışıyor. Baktım bana çekirdekli kurabiye getirdi ikram olarak. Hem tadını hem de değişik görüntüsü oldukça dikkatimi çekti. Hemen tarifini aldım. Tabi pastane işi malum çok yağlı vs. Kendime göre tarifi biraz değiştirip sizinle paylaşayım dedim. Çok pratik bir kurabiye tarifi. Çocuklarda oldukça seviyor. Yeğenim bayıldı, oradan biliyorum. :)
Malzemeler:
1 su bardağı soyulmuş ay çekirdeği (gerektiği kadar kullanın, yetmeyebilir.)
3,5 Su bardağı esmer un
250 gr margarin (oda sıcaklığında)
1 yumurta akı
1 çay bardağı pudra şekeri
Yapılışı:
Derin bir kapta unu, margarin ve pudra şekerini koyarak güzelce yoğururuz. Sonra pişireceğimiz tepsiyi yağlarız. Çekirdekleri bir kaseye dökeriz. Ceviz büyüklüğünde bezeler alarak yuvarlarız. Elimizle biraz bastırıp yumurta beyazı süreriz. Sonra çekirdeklere iki türlü batırıp önceden yağladığınız tepsiye kurabiyelerinizi dizeriz. Önceden ısıttığımız 180 C fırına tepsiyi koyarız. Üzeri pembeleşince fırından çıkarırız. Soğuduktan sonra tepsiden alıp servis tabağına koyarız.
Afiyet olsun...
Weber Grill ile barbekü workshopu...
Etkinlik öncesi tanışmak ve Weber Barbekü'yü tanıtmak için Şef Eyüp Kemal Sevinç ve Cem Yılmaz ile bir araya gelip sohbetler yaptık...
Geçtiğimiz hafta Weber Grill barbekülerinin EKS mutfak akademisinde yapılacak olan etkinlik için davet aldım. Markayı ben ilk kez duydum. Dünyanın en önde gelen barbekü markasıymış. Ürünlerini görünce de daha bir anladım bu ününün boşa olmadığını. Türkiye'ye yeni girmesine rağmen oldukça ilgi görmüş birçok ürünü var. Barbeküleri görünce hayranlığım çok büyük oldu. Ürünler oldukça kullanışlı ve güçlü görünüyordu. Bloggerlar olarak birçok yakın arkadaşım oradaydı. Onlarla birlikte workshop yapmak hele de açık havada olunca çok güzel olacaktı. :)Şefimiz bizleri ikişer gruplara ayırdı ve her birimize iki çeşit yemek yapmamızı söyledi. Bana sevgili Gönül ile birlikte yemek yapacağımız söylendi. Çok sevdiğim bu arkadaşımla birlikte taze baharatlı elma dilim patates ve hardal aromali labne sosu ile ızgara somon yapmaya koyulduk. :)
Hummalı bir çalışma :))
Elma dilim patatesler pişiyor. :) Kapaklı olduğu için tüm lezzeti içinde kalıyor. Kullanılan kömürler 4 saat hiç sönmeden yandığı içinde kömürün getirdiği zararlar yaşanmıyor.Yemeklerimizi güzelce pişirdik ve tabaklarımıza servis yaptık. Ben somon kırmızı renk diye pek sevmiyorum. Hemen diğer arkadaşlarımın yaptıkları yemeklerden tercih ettim. :)
Koca bir dilim et olmasına rağmen gayet güzel pişmiş... Hele barbekü de noodle pişirilmesine oldukça şaşırdım... Weber grill ile her türlü yemeği dumansız ve tam içine kadar pişmiş olarak pişirdik.
Weber Grill ile ızgara, mangal ve her türlü yemeği pişirerek hem zamandan hem de mekandan tasarruf ederek istediğimiz lezzete pratik bir biçimde ulaşmak için oldukça marifetli bir barbekü.
Bana göre bu malzemelerin tek sıkıntısı oldukça performanslı bir alet oldukları için biraz ebat ve ağırlık olarak hacimli. Evimizin büyük bir bahçesi varsa kaçırılmayacak ve her kişinin evinde olması gereken bir barbekü.
Somonları pişirdiğim barbekü. Hem gazlı hem kömürlü.
8 Haziran 2013 Cumartesi
Evde Şeftalili Dondurma...
Geçtiğimiz haftalarda yeğenim bademcik ameliyatı oldu. Oldukça üzücü ve sıkıntılı geçti. Malum çok küçük. Daha 5 yaşında... Ameliyat sonrası doktor bol bol dondurma yesin dedi. Baktım belli markaların dondurmaları sürekli yeniyor. Bu duruma bir son vermek gerek diye düşündüm. Dondurma tariflerime bir yenisini daha ekledim. Sevgili Mutfak ve Tatlar sitesinin sahibi Selma ablamdan aldım bu lezzetli tarifi. Bu çok farklı ve de tamamen doğal malzemelerden yapılmış oldukça lezzetli bir tarif. Eminim beğeneceksiniz. Yeğenim yoğurt yemiyor. Yoğurtlu ve pratik olduğu için bu tarif son zamanlarımın favori dondurması olacak... :)
Malzemeler:
2 çay bardağı toz şeker
3 çay bardağı süzme yoğurt
2 tane şeftali
Hazırlanışı:
Şeftaliyi ince ince doğrayıp mikserde çekin. Üzerine şekeri ekleyin. İyice çırpın. Çırptıktan sonra üzerine yoğurdu dökerek iyice karıştırıp dondurma makinasına koyun. İyice donana kadar çevirin. Yumuşak bir kıvam istiyorsanız hemen yiyebilirsiniz. Özellikle çocuklar için tercih edilebilir. Katı bir kıvam istiyorsanız buzluğa yerleştirin. 1 saat içinde yiyecek kıvamda. :)
Dondurma makinası olmayanlar iyice karıştırıp buzluğa atın. Saatte bir donana kadar çevirin. :)
2 çay bardağı toz şeker
3 çay bardağı süzme yoğurt
2 tane şeftali
Hazırlanışı:
Şeftaliyi ince ince doğrayıp mikserde çekin. Üzerine şekeri ekleyin. İyice çırpın. Çırptıktan sonra üzerine yoğurdu dökerek iyice karıştırıp dondurma makinasına koyun. İyice donana kadar çevirin. Yumuşak bir kıvam istiyorsanız hemen yiyebilirsiniz. Özellikle çocuklar için tercih edilebilir. Katı bir kıvam istiyorsanız buzluğa yerleştirin. 1 saat içinde yiyecek kıvamda. :)
Dondurma makinası olmayanlar iyice karıştırıp buzluğa atın. Saatte bir donana kadar çevirin. :)
Kuru nane nasıl yapılır?
Biliyorsunuz her yemeği kendim yapmaya çalışıyorum. Son zamanlarda neredeyse her üründe katkı veya kimyasal madde kullanılması oldukça ürkütücü. Naneyi de kendim yaparım elimden geldiğince. Hem sizlere hatırlatmak hem de bilmeyenler için nasıl yapıldığını anlatmak istedim.
Geçtiğimiz hafta annemle alışverişe çıktık. Akşam üzeri idi. Biliyorsunuz pazar biraz ucuzlar. Bir tezgah oldukça indirimli satıyordu. Annemle 20 bağ aldık nane kurutmak için. Bunlar yaprak yaprak ayıklayıp yıkadım. Yeşillik kurutucusundan geçirip kaba suyunu aldım. Büyükçe bir masanın üzerine iyice yaydım. Ve birkaç saatte bir ters çevirdim küf vs olmasın diye. Tüm yapraklar iyice kurudu suyunu çekti. hafif hareketle ufalanabilir hale geldi. Ben de onu derin bir kap içine koyarak hamur yoğurur gibi yoğurdum. Sonra da iki elimin arasına alarak fotoğraftaki hale getirdim. Önce yoğurmamın nedeni hızlı bir şekilde nanenin toz haline gelmesiydi. Ufak tefek kabalarını elimde ufaladım. Ufak tefek saplar çıktı, ayıkladım. Bir kavanoz içine koydum. Kullanıma hazır.Afiyetler olsun. :)
Van & Yımırta Kahvaltı Evi...
Her yörenin meşhur olduğu bir ürünü var. Sanırım hepimizin aklına kahvaltı deyince Van ilimiz geliyor. Van kahvaltısını ben de ilk kez deneyimleme imkânı buldum. Geçtiğimiz hafta Ohannes Kan beyfendinin daveti üzerine Van & Yımırta Kahvaltı Evi'nde blogger toplantısı gerçekleştirdik. Bağdat Caddesi'ndeki oldukça rahat ulaştığım bu mekanda dillere destan bir kahvaltı yaptık. Kavut, murtuğa, jaji, menemen, Van'ın otlu peyniri, ceviz ve incir reçeli bunların yanında birinci kalite kahvaltı çeşitleri ile sanki sonsuz diyebileceğimiz kahvaltı çeşitleri. Birbirinden özenli ve farklı lezzetler tattım. Hiç duymadığım isimler altında öyle güzel yiyecekler geldi ki bayıldım resmen. :) Ayrıca fiyatlar böylesine şirin ve kaliteli bir mekanda tüm yiyeceklerin fiyatlarının çok makul olması. Menüyü elime aldığımda fiyatları görünce oldukça şaşırdım. Gerçekten çok uygunlar...
Kendinizi bir bahçede hissedebileceğiniz ferah bir mekân.
Dekoru oldukça şirin tasarlanmış, masa ve sandalyelerde çok rahattı.
Çeşitler muhteşem :) Sol taraftaki tavanın içindeki kahve tonlarındaki lezzeti tarif edemem. Adı "Kavut". İçinde irmik var. Oldukça farklı bir tad.
Sağ taraftaki tavada ise "Murtuğa". Bu lezzette yine Van kahvatı sofrasından bir örnek. Yumurta ve farklı lezzetlerin bir araya getirilmesi ile yapılıyor.
Oldukça seçkin kahvaltı çeşitleri
Kahvaltının veya tercihen öğle yemeklerinin mükemmel bir lezzeti "Menemen"
Ben de pişi yaparım ama bu gerçekten çok güzeldi. Hem de sıcak sıcak servis ediliyor. Sıcak seven biri olarak çok beğendim. :)
Hayatımda ismini bile duymadığım ceviz reçeli. Sanıyorum sırf bunu yemek için bile gideceğim Van & Yımırta Kahvaltı Evi'ne. Bu ortamın en güzel yanlarından biri de bu güzel mekana hayvan dostlarımızla giriş serbest. Bu çok güzel bir haber. :)
Çok şirin logosu. Hemen girişte kedi ve yumurtalardan oluşan bir tasarım. :)
Güler yüzünü ve hoş sohbetin biz bloggerlardan esirgemeyen Onno Bey'e ve bizleri oldukça hoş ağırlayan mekan sahibi ve personeline buradan çok teşekkür ederim.
Siz de Van kahvaltısının eşsiz lezzetlerini tatmak isterseniz Bağdat caddesindeki mekânı şiddetle tavsiye ederim. Ben bir daha gideceğim. :)
Etiketler:
bagdat caddesi
,
etkinliklerworkshoplar
,
farklı tadlar
,
farkli yemekler
,
kahvalti evi
,
kahvalti sofrasi
,
kavut
,
murtuga
,
otlu peynir
,
van & yimirta kahvalti evi
,
van yemekleri
,
yeni lezzetler
,
yoreselyemekler
4 Haziran 2013 Salı
Kuşkonmazlı, beyaz hindibalı mevsim salatası...
Malzemeler:
1 bağ kuşkonmaz (Ufak boy 10 adet)
2 adet beyaz hindiba
1/3 bağ semizotu
1/3 bağ maydanoz
3-4 tane orta boy domates
2-3 tane yeşil biber
1 adet ufak boy beyaz soğan
2 adet salatalık
1 adet limon
1 tatlı kaşığı nar ekşisi
1,5 çay kaşığı tuz
1 yemek kaşığı sirke (elma veya üzüm farketmez)
Hazırlanışı:
• Tüm malzemeleri ayıklayıp bol suda yıkarız. Son suyuna -ki ben 3 su yıkarım tüm yeşilliklerimi- sirke koyarak dezenfekte ediyorum ben. Siz bilirsiniz...
• Derin bir kapta tüm malzemeleri küçük küp küp doğrarız. Sadece soğanları jülyen dediğimiz ikiye bölüp uzun uzun keseriz. Hepsini karıştırırız.
• Ayrı bir kasede tüm sos malzemesini (limon, nar ekşisi, tuz ve sirke) karıştırıp salatanın üzerine dökeriz ve karıştırıp kayık tabaklara servis yaparız.
• Ben biraz malzemeyi bol tutarım kalabalık misafir vs yaptığım için. Duruma göre malzemeyi azaltabilirsiniz. :)
Afiyetler olsun.
1 bağ kuşkonmaz (Ufak boy 10 adet)
2 adet beyaz hindiba
1/3 bağ semizotu
1/3 bağ maydanoz
3-4 tane orta boy domates
2-3 tane yeşil biber
1 adet ufak boy beyaz soğan
2 adet salatalık
1 adet limon
1 tatlı kaşığı nar ekşisi
1,5 çay kaşığı tuz
1 yemek kaşığı sirke (elma veya üzüm farketmez)
Hazırlanışı:
• Tüm malzemeleri ayıklayıp bol suda yıkarız. Son suyuna -ki ben 3 su yıkarım tüm yeşilliklerimi- sirke koyarak dezenfekte ediyorum ben. Siz bilirsiniz...
• Derin bir kapta tüm malzemeleri küçük küp küp doğrarız. Sadece soğanları jülyen dediğimiz ikiye bölüp uzun uzun keseriz. Hepsini karıştırırız.
• Ayrı bir kasede tüm sos malzemesini (limon, nar ekşisi, tuz ve sirke) karıştırıp salatanın üzerine dökeriz ve karıştırıp kayık tabaklara servis yaparız.
• Ben biraz malzemeyi bol tutarım kalabalık misafir vs yaptığım için. Duruma göre malzemeyi azaltabilirsiniz. :)
Afiyetler olsun.
3 Haziran 2013 Pazartesi
Tavuklu Nane Çorbası...
Malzemeler:
1 çay bardağı pirinç
1 tavuk budu
1 orta boy kase yoğurt (süzme kullanılacaksa 1 su bardağı)
1/4 bağ nane
1 avuç önceden pişmiş nohut
1 tatlı kaşığı tuz
Hazırlanışı:
Tavuk budunu 4 bardak su ile bir tencerede haşlarız. Budu sudan çıkarıp bir tabağa didikleriz. Tavuk suyuna pirinci ekleyip pişmeye bırakırız. Bir kaşık yardımı ile pirinç dişe yapışmayacak kıvama geldikten sonra önceden haşlanmış nohutları ekleriz. Tuzu atarız. İyice ayıklayıp yıkadığımız taze naneleri ince ince tahtada doğrarız. Tavuk suyunu kapatır kapatmaz naneyi atıp karıştırırız.
Servise hazır. Afiyetler olsun. :)
1 çay bardağı pirinç
1 tavuk budu
1 orta boy kase yoğurt (süzme kullanılacaksa 1 su bardağı)
1/4 bağ nane
1 avuç önceden pişmiş nohut
1 tatlı kaşığı tuz
Hazırlanışı:
Tavuk budunu 4 bardak su ile bir tencerede haşlarız. Budu sudan çıkarıp bir tabağa didikleriz. Tavuk suyuna pirinci ekleyip pişmeye bırakırız. Bir kaşık yardımı ile pirinç dişe yapışmayacak kıvama geldikten sonra önceden haşlanmış nohutları ekleriz. Tuzu atarız. İyice ayıklayıp yıkadığımız taze naneleri ince ince tahtada doğrarız. Tavuk suyunu kapatır kapatmaz naneyi atıp karıştırırız.
Servise hazır. Afiyetler olsun. :)
2 Haziran 2013 Pazar
YKM Cevahir'de AGENDAby Ayşe Deniz Yeğin Rüzgarı
Geçtiğimiz hafta bir etkinlik daveti aldım. Yıllar yılı blog yazarıyım takip edenleriniz bilir. Fakat ilk kez moda üzerine bir davetti bu. Çok heyecan verici olmakla birlikte büyük bir merakım vardı. 4 yıla yakındır dolabımdaki kıyafetler azalsın ve yeni tasarım kıyafet almak için diye bekliyorum. 4/1 oranına düştü şükür. :) Etkinlik Cevahir AVM'de YKM mağazasındaydı. Aslında bu etkinlik benim için iyi oldu. Sonuçta yemek bloğu yazıyorum ama sonuçta sadece yiyip içmiyoruz. Aynı zamanda kıyafet alıyoruz. Düğüne gidiyoruz. Günlük kıyafetlere ihtiyacımız var. Oldukça faydalandığım bir etkinlik oldu. :)
Beden yapıma uygun kıyafet bulmak oldukça güç. Aslında şişman ya da farklı bir yapım yok. Sadece üst kısmım biraz daha kalın ve dar olduğu için kıyafet uydurmak oldukça güç. Sevgili Ayşe hanım ile etkinlik başlamadan evvel tanışma imkanı buldum. Keyifli sohbeti arasında kıyafet seçimimi nasıl yapmam gerektiğini öğrendim. Kendisine buradan çok teşekkür ediyorum.
Tasarımları oldukça güzel kesimli. Kendisinin dediği ve benimde gözlemlediğim kadarıyla kıyafetler birçok vücut yapısına direkt uyum sağlayacak bir tasarımla oluşturulmuş. Ayrıca kıyafetlerde kullanılan kumaşlara bayıldım.
Şehirli, kendine yakıştırmayı seven, sade ama stil sahibi, modern kadınlara hitap eden AGENDA koleksiyonu; rahat, ufak detay dokunuşlarla gündüzden geceye de taşınabilecek, tasarım değeri taşıyan parçalardan oluşuyor.
Hayatın her alanına tasarım dokunuşları getirme misyonu ile çalıştığını belirten Ayşe Deniz Yeğin’in çizgisi, koleksiyondaki her parçada fark ediliyor. Rahatlık ve fonksiyonelliğe öncelik verilen koleksiyonda yer alan desenli parçaların hemen hepsinde geometrik esintiler dikkat çekerken tasarımcının kendi çizdiği desenlere de yer veriliyor.Siyah ve beyazın baskın olduğu koleksiyonda nar çiçeği, saks mavi gibi sezonun gözde renkleri yazın enerjisini taşıyor.
Koleksiyonunu müşterilerle buluşturduğu için büyük bir heyecan yaşadığını ve alacağı geri dönüşlerin kendisi için büyük önem taşıdığını belirten Ayşe Deniz Yeğin, “Agenda için büyük bir titizlikle çalıştım. Agenda koleksiyonu için günümüzün şehirli kadınlarından ilham aldım ve onların ihtiyaçlarına, arayışlarına duyarlı, şehir hayatında günü yaşarken rahat edebilecekleri, günlük kıyafetlerine ufak detay dokunuşlarla geceye de taşıyabilecekleri bir koleksiyon hazırladım. Siz değerli YKM müşterilerinin de beğenisine sunmaktan mutluluk duyuyorum.” diye konuştu.
Agendaby Ayşe Deniz Yeğin markalı ürünleri satın alan YKM müşterileri cazip fiyatlarla tasarım ürünleri giymenin keyfini yaşayacak.
Beden yapıma uygun kıyafet bulmak oldukça güç. Aslında şişman ya da farklı bir yapım yok. Sadece üst kısmım biraz daha kalın ve dar olduğu için kıyafet uydurmak oldukça güç. Sevgili Ayşe hanım ile etkinlik başlamadan evvel tanışma imkanı buldum. Keyifli sohbeti arasında kıyafet seçimimi nasıl yapmam gerektiğini öğrendim. Kendisine buradan çok teşekkür ediyorum.
Tasarımları oldukça güzel kesimli. Kendisinin dediği ve benimde gözlemlediğim kadarıyla kıyafetler birçok vücut yapısına direkt uyum sağlayacak bir tasarımla oluşturulmuş. Ayrıca kıyafetlerde kullanılan kumaşlara bayıldım.
Bu tam benim tarzım. :)
Şehirli, kendine yakıştırmayı seven, sade ama stil sahibi, modern kadınlara hitap eden AGENDA koleksiyonu; rahat, ufak detay dokunuşlarla gündüzden geceye de taşınabilecek, tasarım değeri taşıyan parçalardan oluşuyor.
Hayatın her alanına tasarım dokunuşları getirme misyonu ile çalıştığını belirten Ayşe Deniz Yeğin’in çizgisi, koleksiyondaki her parçada fark ediliyor. Rahatlık ve fonksiyonelliğe öncelik verilen koleksiyonda yer alan desenli parçaların hemen hepsinde geometrik esintiler dikkat çekerken tasarımcının kendi çizdiği desenlere de yer veriliyor.Siyah ve beyazın baskın olduğu koleksiyonda nar çiçeği, saks mavi gibi sezonun gözde renkleri yazın enerjisini taşıyor.
Koleksiyonunu müşterilerle buluşturduğu için büyük bir heyecan yaşadığını ve alacağı geri dönüşlerin kendisi için büyük önem taşıdığını belirten Ayşe Deniz Yeğin, “Agenda için büyük bir titizlikle çalıştım. Agenda koleksiyonu için günümüzün şehirli kadınlarından ilham aldım ve onların ihtiyaçlarına, arayışlarına duyarlı, şehir hayatında günü yaşarken rahat edebilecekleri, günlük kıyafetlerine ufak detay dokunuşlarla geceye de taşıyabilecekleri bir koleksiyon hazırladım. Siz değerli YKM müşterilerinin de beğenisine sunmaktan mutluluk duyuyorum.” diye konuştu.
Agendaby Ayşe Deniz Yeğin markalı ürünleri satın alan YKM müşterileri cazip fiyatlarla tasarım ürünleri giymenin keyfini yaşayacak.
31 Mayıs 2013 Cuma
Kabak musakka...
Ben her türlü kabak yemeğini çok severim. Dolması ve musakka favorilerim arasında. :) Buyrun tarife;
Malzemeler:
1 kg kabak
250 gr kıyma
1 çay kaşığı karabiber
1 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı domates salçası
1 baş soğan
3 yemek kaşığı zeytinyağı
Üzeri için:
1 baş sarımsak (taze ise 2-3 sap)
1 büyük kase yoğurt
Hazırlanışı:
Soğanı yemeklik doğrarız. Yemeği pişireceğimiz orta boy tencereye soğanları ve zeytinyağını atarak birkaç defa karıştırırız. Üzerine kıymayı atarız. Kıymanın rengi dönünce salça atılır. Önceden yuvarlak doğradığımız kabağı birkaç defa karıştırdığımız sosumuzun üzerine atarak karıştırırız. Bu şekilde ara ara çevirerek yaklaşık 15-20 dk kadar kavururuz. Üstünü geçmeyecek şekilde su ekleyerek baharatlarını ekleyip kaynamaya bırakırız. Bu aşamadan sonra çok karıştırılmaz. Çünkü kabaklar dağılır ve yemeğin suyu bulanır. Ara sıra ufak hareketlerle karıştırıp, pişip pişmediğine bakarız. Piştikten sonra ocağı kapatıp sarımsakları soyarak ince ince doğrarız. İyice çırptığımız yoğurdun içine sarımsakları ekleyerek sofrada arzu eden kişiler için servise bırakırız.
Afiyetler olsun.
Malzemeler:
1 kg kabak
250 gr kıyma
1 çay kaşığı karabiber
1 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı domates salçası
1 baş soğan
3 yemek kaşığı zeytinyağı
Üzeri için:
1 baş sarımsak (taze ise 2-3 sap)
1 büyük kase yoğurt
Hazırlanışı:
Soğanı yemeklik doğrarız. Yemeği pişireceğimiz orta boy tencereye soğanları ve zeytinyağını atarak birkaç defa karıştırırız. Üzerine kıymayı atarız. Kıymanın rengi dönünce salça atılır. Önceden yuvarlak doğradığımız kabağı birkaç defa karıştırdığımız sosumuzun üzerine atarak karıştırırız. Bu şekilde ara ara çevirerek yaklaşık 15-20 dk kadar kavururuz. Üstünü geçmeyecek şekilde su ekleyerek baharatlarını ekleyip kaynamaya bırakırız. Bu aşamadan sonra çok karıştırılmaz. Çünkü kabaklar dağılır ve yemeğin suyu bulanır. Ara sıra ufak hareketlerle karıştırıp, pişip pişmediğine bakarız. Piştikten sonra ocağı kapatıp sarımsakları soyarak ince ince doğrarız. İyice çırptığımız yoğurdun içine sarımsakları ekleyerek sofrada arzu eden kişiler için servise bırakırız.
Afiyetler olsun.
30 Mayıs 2013 Perşembe
Binbirçiçek Bal ile yemek dostları buluşması...
Geçtiğimiz günlerde güzel bir etkinliğe davet aldım. Binbirçiçek Ballarının "Yemek Dostları Buluşması" #balliyemekler adıyla EKS'de gerçekleştirdik. Birçok blogger dostumla denk gelmenin güzelliği ile etkinliğimize başladık.
Masamızda hazır bulunan Binbirçiçek bal kavanozlarını görünce insan çok hoş oluyor. :)
Marka Müdürü Murat bey balın faydalarını, bal olmanın özelliklerini, balın hayatımızdaki yerini ve iyi balın nasıl anlaşılacağını bizlere ayrıntılı anlattı.
Ballı tadımlıkların ardından workshop için mutfağa geçtik. :)
Yemek yapmaya hazırım. :)
Ekürim süperdi. Sevgili Ayla... Yanımda olduğun için çok teşekkür ederim. :)
Eyüp Kemal bey'in şefliğinde harika sunumlar yaptık. Ballı armut tatlısı, ballı gavurdağı salatası, tavuklu ballı sebze yemeklerini yaptık. Bal herşeye mi yakışır. :))
Teknik birkaç konudan bahsetmek istiyorum. Hep aramızda konuşurken bal hakkında farklı bilgilere sahip olduğumuzu anlarız. Buyrun balın tarihi ve teknik ayrıntılar...
Osmanlı İmparatorluğu’nun toplumsal hayatı ve edebiyatında bal önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle Mevlevi kültüründe bal hemen her yerde kullanılmakta; hem tatlandırıcı, hem ilaç, hem macun olarak tüketilmiştir. Sünnet olan çocuklar çok ağladığında ağızlarına bir parmak bal sürülerek susturulmuştur. “Ağzına bir parmak bal çalmak” deyimi buradan gelmektedir. Osmanlı Sarayı’nda bal önemli bir tüketim malzemesi olarak kullanılmış; hem helvanın, macunun ve içeceklerin içerisinde hem de sade olarak tüketilmiştir. Osmanlı Sarayı’nda 15. ve 17. yüzyıllar arasında her yıl 14 ila 65 ton arasında bal tüketilmiştir.
Bal; vitaminler, enzimler, mineraller, aminoasitler ve vücut için gerekli yaşamsal değerde diğer pek çok besin içerir. 100 gramında yaklaşık 304 kalori bulunan bal, bireylerin beslenme ve enerji ihtiyacına önemli katkı sağlar. Öte yandan antioksidan ve antibakteriyel özellikleri ile vücut direncini güçlendirir, sağlığı korur.
Bal deyince son dönemlerde aklımıza balın adını kirleten reklamlar geliyor maalesef aklıma. :( Ne kötü bir çalışmadır o öyle. Demiyorum balımızı kendimiz yapalım. Ama bal tercihi yapmak gerçekten şu dönemde çok zor. O nedenle bildiğimiz markalardan yine şaşmayalım derim.
Gerçek bal sahtesinden nasıl ayrılır?
Gerçek balı sahtesinden ayırmak uzmanlık gerektirir. Balın saflığı ve doğallığı rengi, kokusu gibi duyusal özelliklerinden anlaşılamaz. Doğal ve saf bal ancak ileri teknoloji ile donatılmış laboratuvarlarda deneyimli uzmanlarca yapılan analizler ile sahtesinden ayırt edilebilir. Binbirçiçek ballarının ne denli özenle toplandığını ve büyük bir analiz laboratuvarlarının olduğunu duyunca markanın ne kadarda titiz çalıştığını anladım.
Süzme bal hem sağlıklı, hem avantajlı.
Balın petek halinde olması, onun gerçek bal olduğunu kanıtlamaz. Kovan yakınına konan şeker şurubu ve benzeri katkıların arılar tarafından bala dönüştürülmesi ile petek bal elde edilebilir. Bu tür petek ballar, doğal balın sunduğu şifayı içermez. Laboratuvar analizinin ileri teknoloji, deneyim ve uzmanlık gerektiren pahalı bir işlem olduğu göz önüne alındığında, her bir petek balın, tek tek analizi pratikte olanaksızdır. Analiz edilmemiş balların ise sağlık açısından güvenilir olup olmadığını anlamak mümkün değildir.
Gerçek bal kristalleşir mi?
Gerçek bal kristalleşebilir, bu durum bozulduğu anlamına gelmez. Kristalleşme süresi balın elde edildiği bitkinin türüne göre değişir. Kristalleşme besin değerini eksiltmez ve bal bu haliyle de tüketilebilir. Kristalleşen bal, benmari usulü ile eski haline getirilebilir. Son olarak çam balının normal bala göre daha geç kristalleştiğini öğrendim.
Ayrıca balların tadlarının birbirlerinden farklı oluşunun hangi yöreye aitse o yöreye ait farklı bir tad oluştuğunu ve bu tadların Altıparmak Gıda'nın 3 ayrı marka adı altında bu tadları topladığını öğrendim. Orta ve Doğu Anadolu tarafının çiçeklerinden elde edilen balı "Binbirçiçek", Marmara ve Ege Bölgesi'nin "Balkovan", Doğu Anadolu Bölgesi'nin yaylalarından elde edilen balları "Balparmak" markası ile piyasada satışa sunuluyor. Binbirçiçek Süzme Çam Balı'nın ise Köyceğiz ve Marmaris yörelerinden elde ediliyor.
Tüm Binbirçiçek bal ekibine ve EKS mutfak akademisine güler yüzleri ve karşılamaları için çok teşekkür ederim. :)

Daha detaylı bilgi için:
www.binbircicek.com.tr
Twitter: @binbircicek
facebook/binbircicekballari
www.altiparmak.com.tr
Kaydol:
Kayıtlar
(
Atom
)