Kızarmış Fındık Lahmacun "AĞZI AÇIK"

Urfa'nın yöresel lezzetlerinden olan ağzı açık benim yemesini en çok sevdiğim bir yemek. Hem yapımı pratik hem de lezzeti oldukça üst seviyede. Fındık lahmacun boyutlarında evde yağda yaparak yaptığımız bir yemek. Mutlaka deneyin. :)

Biricik Annene Unutulmaz Bir Anneler Günü Yaşatmaya Hazır Mısın?

Herhalde dünyada bizi annelerimiz kadar seven, düşünen ve mutlu etmek isteyen kimse yoktur. Onların bu bitmek bilmez sevgilerinin karşılığını biraz da olsa verebilmek içinse, Anneler Günü'nden daha uygun bir gün olamaz.
Peki, bu Anneler Günü'nde her zamankinden farklı bir şey yapıp, annenin sevgisinin büyüklüğüne yakışır, uçuk, unutulmaz ve sürprizlerle dolu bir kutlama yapmaya ne dersin?
Mesela, ona bir kamyon dolusu çiçek göndermek ya da ünlü bir tasarımcıya sadece annene özel bir kıyafet tasarlatmak... Annenin gerçek bir heykelini diktirmek veya ona çok özel bir karnaval düzenlemek...
Hemen Arzum Facebook sayfasında bulunan ''Anneme Ne Yapsam Az'' uygulamasına katıl, birbirinden büyüleyici sürprizlerden birini seç, annene unutulmaz bir Anneler Günü yaşatma fırsatı yakala!

Tıkla, sürprisini seç! - https://apps.facebook.com/annemeneyapsamaz/

Bir bumads advertorial içeriğidir.

1. Anneler günü blog yazarları toplantısı...

Anneler günü için blog yazarları toplantısını gerçekleştirdik bugün. Sevgili İlknur'un dünyası bloğunun daveti üzerine katıldım. Koşuyolu'ndaki Mod Cafe'de kahvaltı ederken bir çok blog yazarı arkadaşımla oldukça hoş bir gün geçirdim. Birçok markanın sponsor olduğu ve bizlere hediyeler sunduğu bu etkinlikte emeği geçen sevgili İlknur ve Gülsen'in önderliğinde tüm blogger arkadaşıma günümü güzel geçmesine imkan verdikleri için çok teşekkür ederim. :))

İlk düzenlenen bu etkinliğe katılan dostlarım ve yeni tanıştığım ve dostluğumun devam edeceğini düşündüğüm arkadaşlarım... 

1. Anneler günü blog yazarları toplantımızın pastası...

Lezzetine bayıldığım pastamızın mimarı.. (Çok teşekkürler :)

Çekiliş ile bana çıkan Halil Hilmizade Paşa Zeytin'i :)

www.idilbaby.com'dan bu güzel hediye paketi

www.tavsiyekanali.com'dan çok hoş melekli bir bileklik :)

Pastel'den mavi rimel, 2 renk oje ve koku numuneleri

Rainwalker'dan tam benlik bir güneş gözlüğü

unibaby'den bebek ve yetişkinler için bakım ürünleri

Knorr'un bir çok ürününün bulunduğu harika bir hediye sepeti. :)

Koroplast'tan fırın torbası, streç film, buzdolabı poşeti, büzgülü çöp torbası ve banyolar için tavsiye etmek istediğim lavanta kokulu çöp torbaları...

Euroflora'dan harika bir kalemlik ve buzdolabı süsü maske :)

Rest'ten 2 renk temizlik bezi ve bulaşık süngeri 

Orkide Hareketi'nden sıvı yüz temizleyici

Dore'den 3 renk ve desen çorap

She'dan hanımlara özgü hoş bir parfüm

Strawberry Masks'dan cilt yenileyici yüz maskesi

Revigen'den anti-stres saç şampuanı 

Mavala'dan iddialı ve güzel renklerden yapılmış oje :)

Evde Kıymalı Pide...

Evde birşeyleri kendi kendime hazırlamak çok hoş. En azından mekanlara bağlı kalmadan istediğini yapabilmek bambaşka güzel. Pideyi de kendim yapayım dedim. Enfes oldu. Hatta bir hanım arkadaşımın annesi midesinden rahatsız. Dışarıda ne zaman yese ciddi rahatsızlık oluyormuş. Bu tarifi denemiş. Hiç rahatsız olmamış. :) Bu güzel dönüş beni de çok mutlu etti. Deneyin mutlaka.

Malzemeler: 4 kişilik
İç harcı için:
250 gr kıyma (yağsız)
1 tane büyük boy domates
2-3 tane biber orta boy biber
1 baş soğan
1 çay kaşığı tuz
Bir çimdik karabiber
2-3 yemek kaşığı zeytinyağı

Hamuru için:
1/2 pk yaş maya
1 tane yumurta
1 çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı şeker
2 su bardağı un (Farina Bella çavdar unu)
1 su bardağı sıcak su (Az ılımış sıcak su)


Yapılışı:
• Kıymayı, yağ ile birlikte kavuracağımız tencereye koyarak ocağı yakarız. Eğer kıymamız yağlı ise yağ koymayın. Biraz kavurup rengi döndükten sonra üzerine soğanı atarız. Soğanlarla beraber az daha çeviririz. Üzerine ince kıyılmış domates ve biberleri atarak güzelce kavururuz. İyice domates ve biber sotelendikten sonra ocağı kapatıp soğumaya bırakırız.
• Hamur için unu koyup ortasını havuz gibi açarız. İçine tuz ve şekeri koyarız. Mayayı ortasına koyup sıcaktan ılığa dönmüş olan suyu ekleriz. Maya erimeye başlar. Elimiz dayanabildiğine unu ortasına doğru çevirerek tüm malzemelerin karışmasını sağlamaya çalışırız. Az karıştırdıktan sonra yumurtayı kırarız. Sonra iyice yoğurup dinlenmeye bırakırız. 10 dk kadar yaz zamanı dinlendirdikten sonra 2 ceviz büyüklüğünde yumaklar alarak un yardımı ile uzunlamasına açarız. Burada pideyi istediğimiz büyüklükte hamur alarak açabiliriz. Ben normal ebatlardan az ufak bir boyutta yaptım. Birebir ya da yarım boy gibi ölçülerde yapabilirsiniz. Hamuru açtıktan sonra üzerine harcımızı kenarlarından yaklaşık 1,5 cm kalacak şekilde ince bir kalınlıkta kaşıkla yayarız. Sonra kenarlarını kıymaya değmeyecek kadar katlayıp bastırırız. Kıymaya değerse açılıyor çünkü. İki uç köşesini ise elimizle birleştirip sıkıp pide formuna ulaşıyoruz.

• Önceden ısıtılmış 200 C fırında üzeri kızaracak kadar pişiririz. Fırından çıkardıktan sonra kenarlarına sevenler için tereyağı sürebilirsiniz.

Afiyet olsun. :)

Muhallebili Karadutlu Dondurma...

Bu aralar karadut meyvesine takmış durumdayım. Biliyorsunuz zamanı çok kısa. Ve hemen bitecek. Ben de birşeyler denemeye çalışıyorum. Katkısız dondurma yapma peşindeyim. Bakalım beğenecek misiniz? :)

Malzemeler:
1/2 kg karadut
1,5 su bardağı pudra şekeri (veya toz şeker)
5 yemek kaşığı nişasta
1 pk vanilya
1 pk hazır salep (gerçek sahlep olsa daha iyi, gerçeği olursa 1 yemek kaşığı)
1/2 kg süt
Arzuya göre hazır krema ekleyebilirsiniz.


Yapılışı:
Sütü bir tencereye koyarız. Bir kapta şeker ve salepi karıştırdım. Ve tenceredeki süte ekleyip karıştırıp, kaynamaya bırakın. Birkaç taşım kaynadıktan sonra içine nişastayı koyup katılaşmasını sağlayın. Nişastayı koymadan evvel çok az su ile iyice karıştırıp süte dökmelisiniz. Yoksa topaklanma olur. Mikserde karadutları çekin. Katılaşma olduktan sonra karadutları içine döküp 1-2 taşım kaynatın. Ocağı kapatıp soğumaya bırakın. Biraz ılıdıktan sonra dondurma makinasına döküp 15-20 dk kadar döndürün. Dondurmayı bir kaba döküp buzluğa koyun.

Afiyet olsun. :)

Fairy Köfte Şenliği'nde Fairyile2katdahafazla...

Fairy ile Beşiktaş sahilinde köfte şenliği düzenlendi. Davetli olduğum ve halka açık olan bu etkinlikte Berna hanım ve Gülhan Kara ile sohbet etme imkanı buldum. Bu güzel gün için Fairy'e teşekkür ederim. :)

“Fairy Köfte Şenliği”nde en iyi bilinen büyük boy bulaşık deterjanlarına oranla iki kat daha fazla bulaşık yıkadı.

İstanbul’da bugün start alan“Fairy Köfte Şenliği”nde markanın reklam yüzü Berna Laçin, toplam 40 aşçının hazırladığı 2 ton köfteyi gün boyunca 25 bin kişiye bedava dağıttı. Fairy’nin en iyi bilinen büyük boy bulaşık deterjanlarına oranla iki kat daha fazla bulaşık yıkayabilme özelliği, katılımcılar önünde test edildi.

Bu yıl beşincisi düzenlenen geleneksel Fairy Yemek Şenliği İstanbul’da start aldı. “Fairy Kuru Fasulye Şenliği”, “Fairy Hamsi Tava Şenliği”, “Fairy Kavurma Şenliği” ve “Fairy Lokma Şenliği”nin ardından “Fairy Köfte Şenliği”, markanın reklam yüzü Berna Laçin ve P&G Türkiye ev sahipliğinde 27 Nisan Cumartesi Beşiktaş Meydanı’nda gerçekleşti. “Fairy Köfte Şenliği”nde, Fairy’nin en iyi bilinen büyük boy bulaşık deterjanlarına oranla iki kat daha fazla bulaşık yıkayabilme özelliği, katılımcılar önünde test edildi.

“Fairy Köfte Şenliği”nde, 2.2 metre çapındaki dev tavada aşçılar tarafından hazırlanan 2 ton köfte, gün boyunca 25 bin kişiye ücretsiz dağıtıldı. İstanbul’dan sonra iki ay boyunca il il gezecek olan “Fairy Köfte Şenliği” ile 14 ilde toplam 120 bin kişiye 8.5 ton köfte dağıtılacak.

Farklı köfte tariflerini ve püf noktalarını paylaşan ve köfte hazırlarken dikkat edilmesi gereken noktalardan birinin köftelik kıymanın doğru seçilmesi olduğunu vurgulayan Fairy Yemek Danışmanı Gülhan Kara, “Hepimiz köfte severiz, hele anne köftesi vazgeçilmezdir. Ekmek içi ve soğan köfteye yumuşaklık verir, ayrı bir lezzet katar. Anne köftesi sıcak veya soğuk yenebilir. Kekik ve kimyon köftenin vazgeçilmez baharatlarıdır. Köftelerinizin içinin de dışının da iyi pişmesi için çok yüksek ateşte pişirmemeye ve tavaya dizerken çık sık olmamasına dikkat edilmeli” dedi.

Un Kurabiyesi...

Hazır karışımları hiç sevmezdim. Ta ki Farina Bella ile tanışana kadar. Bizim yakın büyük marketlerin birçoğunda rahatlıkla bulunabiliyor. Geçtiğimiz gün aldım denedim. Çok basit. Arkadaki tarife göre bazı malzemeler ekleyerek yoğurulup yuvarlak yapılıyor. Ben içine damla çikolata da koydum. Oldukça yumuşak ve gevrek bir kurabiye oldu. Arkasında içindekiler bölümünü okudum. Anladığım ve bildiğim katkı maddelerine rastlamadım. Bir deneyin derim. :)

Terbiyeli tavuk... (Tavuk nasıl terbiyelenir?)

Tavuk terbiyelemek benim için çok özel birşey. Çünkü terbiyelediğim tavuk kebap veya ızgara şeklinde birçok şekilde tüketiyorum. Fotoğrafta gördüğünüz kebap için tavuk terbiyelemiştim. Her türlü şekilde bu tarif damak tadıma uygun. :) Beğeneceğinize eminim.

Malzemeler:
1 adet tavuk göğsü
1 çay kaşığı tepeleme kekik
1 tatlı kaşığı pulbiber (isot)
1/4 çay kaşığı karabiber
3 yemek kaşığı zeytinyağı
1 tatlı kaşığı domates salçası
1 yemek kaşığı yoğurt
1 çay kaşığı kimyon
3-4 iri diş sarımsak (ben 2-3 tane taze sarımsak kullandım)
1/2 tatlı kaşığı tuz


Hazırlanışı:
Tüm göğsü kasaba ya da kendiniz istediğiniz gibi kebap ise kuşbaşı, ızgara ise ızgaralık boyutlarda doğrarız. Sarımsakları ezip tüm malzemelerle birlikte tavuğun üzerine ekleriz. Geceden bırakırsak çok daha güzel bir lezzetlendirme olur. Sos tavuğun içine işler iyice. :)

Afiyet olsun.

Peynirli Omlet...

17 yaşımda çalıştığım bir şirkette öğrenmiştim omlet yapmayı. Biz yumurtayı haşlar veya kızartırız. Ama peynirli hiç yapmamıştık. Öğrendikten sonra lezzetinin müdavimi olduğum bu lezzeti paylaşmak istedim. :)

Malzemeler: (1 kişi için)
2 yumurta
1 kibrit kutusu büyüklüğünde istediğimiz tür peynir (ben ezine ya da urfa peyniri kullanıyorum)
1 yemek kaşığı zeytinyağı
İsteğe göre içine dereotu

Hazırlanışı:
Yumurtayı tek tek bir kaseye kırarız. İyice çırparız. Kızartacağımız tavaya yağı koyarız. Peyniri çatalla ufalayıp tavanın her yerine yayarız. Az eriyene kadar bekleriz. Sonra üzerine yumurtayı dökerek tavada iyice yayılmasını sağlarız. Hiç karıştırmayın. Kısık ateşte yumurtalar donana kadar pişiririz. Ben biraz dağınık seviyorum hafif karıştırdım. :))

Afiyet olsun.

Kuzu Etli Hindiba Türlü...

Malzemeler:
400 gr kuzu eti
300 gr dolmalık biber
600 gr beyaz hindiba
500 gr domates
2 yemek kaşığı zeytinyağı
1 çimdik tuz
Çay kaşığının ucu ile karabiber
1/2 su bardağı su


Yapılışı:
Kuzu etini kuşbaşı doğrayın. Yalnız biraz küçük yaptım ben. Büyük etleri sevmiyorum yemekte. :) Beyaz hindibaların baş kısmından yaklaşık 1 cm kadar keserek atarız. Sonra onları iri iri keseriz. Dolmalık biberleri ince ince kıyarız. Domatesleri soyup küp boyutlarında doğrarız. Bir tencerede zeytinyağını ısıtıp kuşbaşı etlerini içine atarak kavururuz. İyice kavurmakta fayda var. Biraz benim gibi pişmiş sevenler için iyice pişirmek gerek. Sonra dolmalık biberleri, domatesleri ve hindibaları tencereye ekleyerek üzerini tencerenin kapağını kapatarak suyunu çekmesini bekleriz. Suyu çektikten sonra üzerine 1/2 su bardağı su ekleriz. Tuz ve karabiberi üzerine atarız. Kısık ateşte 20 dk kadar pişirip servis ederiz.

Afiyet olsun. :)

Evde Karadutlu Dondurma Tarifi :)

Karadutlu dondurma sanırım herkesin en sevdiği dondurma çeşitlerinden. Gerçekten çok lezzetli oluyor ve de pratik. Artık havalar ısındığına göre dondurma yemeye başlayabiliriz. :))

Malzemeler:

500 gr karadut

8 yemek kaşığı pudra şekeri (veya toz şeker)

300 gr krema

Hazırlanışı:

Karadutları yıkar, ayıklarız. Karadutları ve pudra şekerini mikser veya rondoya koyarız. Püre haline gelinceye kadar çekin. Kremayı mikser ile krem şanti kıvamına gelinceye kadar çırpın. Karadut püresini kremanın üzerine dökerek el çırpma teli ile karışıncıya kadar çırpın. Dondurma makinesini çalıştırıp üzerine yavaş yavaş tüm malzemeyi dökerek 15-20 dakika kadar çalıştırın. Zaten yavaş yavaş katılaşmaya başladığını göreceksiniz. Daha katılaştıktan sonra yumuşak seviyorsanız o halde daha katı seviyorsanız buzlukta -18 C'de donmaya bırakın. :)

Afiyet olsun.

Zeytinli, Zerdeçallı Batonsale Ekmek...

Herşeyi evde yapmayı planlıyordum. Ekmekte o yaptıklarımın arasına girdi. Evde ekmek yapmayı hep istemiştim. Fakat el açma yufkadan başka ekmek tarifi bilmiyordum. Sevgili Asuman Tamer'in bloğundan aldığım batonsale ekmek tarifini denedim. Gerçekten çok güzel oldu. Tabi içine biraz kendi beğenime göre malzemeler ekledim. Çok lezzetli oldu. Hemen paylaşmak istedim sizlerle. Fırından ekmek almak artık benim için neredeyse bitti. Buyrun tarife... :)

Malzemeler:

4 su bardağı köy unu (Farina Bella)

3 yemek kaşığı sıvı yağ

1 tatlı kaşığı şeker

1/2 tatlı kaşığı tuz

1 tatlı kaşığı zerdeçal

20 tane civarı siyah zeytin

1 tatlı kaşığı karahavuç (çörek otu)

1 pk kuru maya (sinangil kullandım ben)
250 ml ılık su (1 su bardağı: 180 ml alıyor. Ona göre ayarlayın)

Hazırlanışı:

Önce zeytini çekirdeklerinden çıkarıp doğrarız. Tüm kuru malzemeleri yoğurma kabına koyarız. Üzerine zeytin hariç geriye kalan sıvı malzemeleri ekleyip yoğurmaya başlarız. Tüm malzemeler karışırken üzerine son olarak zeytini atıp karıştırırız. İyice karıştırdıktan sonra yaklaşık 10 dk kadar yoğururuz. Çünkü mayalandıktan sonra tekrar yoğurmayacağız. 10 dk sonra üzerini kapatıp 1 saat dinlenmeye (mayalanmaya) bırakırız.

Mayalanan hamur yaklaşık 2 katına ulaşıyor boyutu. Hamuru elimizle istediğimiz şekilde biçimlendiririz. Ben saç örgüsü gibi şekillerde yaptım. :)

 Fırından çıkmış ekmeğim. :)

Ve bu da sonucun bu kadar lezzetli olmasına imkan sağlayan Farina Bella "Taş Değirmende Öğütülmüş Köy Unu"

Önümüzdeki günlerde Farina Bella'nın başka ürünleri ile yaptığım tariflerimi paylaşacağım. Ayrıca birçok marketin un ve kutulu karışımlarının olduğu reyonlarında rahatlıkla bulabiliyorsunuz. :)

İstanbul'lu hanımlar Teknosa'da buluştu...

Ender Saraç ile Teknosa'da yaşam ve yiyecekler üzerine çok güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Halka açık olan bu etkinlik Cevahir AVM'de yapıldı. Birçok blogger arkadaşım teşrif etmişti benim gibi. Her gelen misafire numaralar verildi sohbet başlamadan. Patlıcan tohumu büyüklüğünde ve bulgura benzeyen bir yiyecek. Faydaları ve tüketimi hakkında konuşuldu.

Aklıma gelen ve kafama takılan tüm soruları yönelttim Ender beye. :) Ender bey ile birlikte çalıştığını öğrendiğim Başak hanım 3-4 çeşit Teknosa'da satılan mutfak ürünlerini kullanarak güzel yemekler yaptı. En değişik örneği ise fırında çorba tarifi idi. Deneyip sizlerle paylaşacağım önümüzdeki günlerde. :)
Bir süre sonra çekiliş yapıldı ve orada önceden hazırlanmış olan mutfakta yemek yarışması yapıldı. Veee bana çıktı. 5 kişi seçildi benimle birlikte.

Yerimi aldım ve Kinoa ile tabule yaptık. En güzel tabuleyi yapmaya çalıştık. 2 yemek bloggerı ve 3 kişi yarıştık. Ve yaptıklarımızı gelen misafirlere tattırdılar. Zannediyorum diğer blogger arkadaşım ve benim el lezzetimiz en çok beğenilen oldu. Ya da ben öyle düşünüyorum. :)

Benimle birlikte yarışan Tuğba hanım. Çok şekerdi. Keşke blogger olsa dediğim biri. Belki bir gün biryerlerde karşılaşırız. :) 

Veee günün sonunda Braun'dan fön makinası hediye ettiler. Davet eden Özlem hanıma, sevgili Ender Saraç beyfendiye ve Teknosa'ya çok teşekkür ederim. :)

Şekerli mısır..

Ben küçükken yaz sezonunun sonunda annem daha kart denilen olgunlarını pazardan bol bol satın alarak taneler ve kuruturdu. Kuşlarla biraz uğraşmak zorunda kalırdık ama bir bidon kurutulmuş mısırımız olurdu diyebilirim. Kışın ise sobanın üzerine koyduğu güğümde ısınan su ile bu mısırı haşlar. Üzerine şeker ile servis ederdi. Ve biz bayılırdık 4 kardeş. Şimdi diyeceksiniz biz zaten bunu köşedeki kuruyemişçiden alabiliyoruz. Bir kere şöyle düşünelim buzluktan çıkarılmış ve önceden haşlanmış içinde kimyasallarla küflenmeden barındırılan mısır taneleri direkt kaynar suya atılıp üzerine abuk subuk sözde lezzetlendiren tereyağı vs ile tatlandırılıyor. Biz de sadece şeker vardı. Azıcık serperdik mükemmel olurdu.

Tarif vermem gerekirse geceden ıslatılmış mısırı kısık ateşte, eğer eski tip bir evde oturup soba yakıyorsanız üzerinde yavaş yavaş şişene kadar pişiririz. Tadına baktığınızda pişmiş olmalı. Kevgir ile çıkarılıp tabağa konarak üzerine isteğiniz kadar şeker. :)

Çocukları olanlar için evde yapabileceğimiz basit bir tad. Ayrıca salatalara vs haşlandıktan sonra direkt kullanılabilir.

Afiyetler olsun. :)

Hasbeli Aş (Yeşil Mercimekli Pilav)

Benim çocukluğumdan bu yana en çok sevdiğim pilav türüdür. Dün annem yapalım dediği zaman inanın çocuklar gibi sevindim diyebilirim. Uzun zaman olmuştu çünkü yapmayalı. :) 

Malzemeler:

1,5 su bardağı yeşil mercimek (hasbe)

1,5 su bardağı pilavlık bulgur

1 baş kuru soğan

1 tatlı kaşığı domates salçası

2 yemek kaşığı tereyağı

3 yemek kaşığı zeytinyağı

1 tatlı kaşığı tuz
Üzerine karabiber

Hazırlanışı:

Soğan, salça ve mercimeği ayıklayıp üzeri 3 parmak geçecek şekilde su ekleyerek bir tencerede kaynatırız. Su kaynadıktan 10-15 dk sonra pişip pişmediğine bakarız. Piştikten sonra suyu azalmışsa az su ekleyip üzerine önce tuzu sonra ayıklanmış bulguru tencereye ekleriz. Suyunu çekene kadar pişiririz. Üzerine ayrı bir kapta tereyağı eritiriz ve zeytinyağını da ısıtıp üzerine dökeriz.

Servise hazır. Yanına özellikle taze soğan ve taze sarımsak çok lezzet veriyor. Afiyet olsun. :)